Cilt Yaşlanması, UV Radyasyonu ve Güneşten Korunma-2
Merhaba...İlk kısmını burada yazdığım yazıma, kaldığım yerden devam ediyorum. Geçen yazıda, UV radyasyonu ve cilt yaşlanmasından bahsetmiştim. Bu yazımda SPF, PA faktörlerinden; fiziksel ve kimyasal güneş koruyuculardan bahsedeceğim.
Sun Protection Factor, SPF yada Güneş Koruma Faktörü GKF dediğimiz ölçü birimi; bizi güneşin UVB ışınlarından koruyan ürünler için geliştirilmiştir. Üzerinde sadece SPF veya GKF kısaltması bulunan ürünler, bizi UVA ışınlarına karşı korumazlar. SPF ile ilgili, en yanlış bilgimiz, SPF faktörü yükseldikçe güneş korumasının artacağıdır. Halbuki, SPF faktörü arttıkça güneş koruması artmaz, güneşten korunduğumuz süre artar. Basitçe formüle edersem;
SPF Faktörü x SPF Kullanmadan Güneşte Yandığımız Süre(dk)=Güneş Korumasının Etki Süresi (dk)
Mesela; hiç bir koruma sürmeden güneşte 2 dakikada yanıyorsanız, SPF15 korumalı bir ürün uyguladığınızda 15x2=30 dakikada yanarsınız. Yüksek koruma faktörlü kremler, bize daha uzun süre koruma sağlar, böylece kremi yenileme süremizi uzatır. Fakat, yukarıdaki hesap tamamen ideal şartlar için yapıldığından; deniz, terleme, elimizle sürekli cildimize dokunmak, duş almak gibi çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu yüzden, plaj gibi uzun süreli güneşe maruz kaldığımız yerlerde, iki saatte bir korumayı yenilememiz önerilir.
Cilt tonu koyulaştıkça güneşe hassasiyet süresi de artar fakat, her cildin güneşten etkilenme süresi farklıdır. UVB ışınları başlangıçta hoşa giden bir bronzluk sağlasa da, uzun vadede yanıklara, lekelenmelere ve cilt kanserine neden olurlar. Yüksek SPF bizi daha çok değil, daha uzun süre korur.
The Protection Grade of UVA yada Broadspectrum da denen PA (PDD), UVA ışınlarına karşı koruma gücünü ifade eder. UVB ışınlarından korunurken standart bir SPF ölçüsü varken, UVA'dan korumada dünya genelinde standart bir ölçü birimi yoktur. American Cancer Society'nin yaptığı açıklama da, her güneş koruyucu ürünün UVA ışınlarına karşı koruyucu özelliğinin olmadığı şeklinde...
UVA korumasının ölçüsünü ilk belirleyenler, Japonlar... Persistent Pigment Darkening yani PDD Avustralya'da kullanılan UVA ölçü birimiyken, PA ve "+" işareti Japon standartlarını temsil eder. Dünyanın geri kalanında, bir güneş koruyucu ürünün üzerinde "broadspectrum" terimini görürseniz, o ürünün UVA ışınlarına karşı da koruma sağladığını anlayabilirsiniz. Japon ölçülerinde PA ve "+" değerlerinin anlamlarını ise, şu şekilde ifade edebilirim:
PA+ : düşük ve orta şiddette UVA radyasyonuna karşı 2-4 saat koruma
PA++ : orta şiddette UVA radyasyonuna karşı 4-8 saat koruma
PA+++ : çok güçlü UVA radyasyonuna karşı 8 saatten fazla koruma
Aktif içerikleri, fiziksel filtrelerden oluşan güneş koruyuculara; fiziksel güneş koruyucu denir. Bu koruyucular, ışığı yansıtma prensibiyle çalışırlar ve aktif içerikleri cilt tarafından emilmez. Cildimizde beyaz tabaka bırakan koruyucular, fiziksel güneş koruyuculardır. Bu koruyucuların, aktif içeriklerinin parça boyutları küçültülerek "beyaz tabaka" görünümü azaltılmaya çalışılsa da, tanecikler küçüldükçe hem koruyucunun etkisi azalır hem de tanecikleri cilt tarafından emilmeye başlar. Yani, fiziksel güneş koruyucunuz ne kadar çok "beyaz tabaka" görünümü oluşturursa, sizi o kadar iyi korur ve aktif içeriği de cildiniz emmez.
Güneş koruyucu, aktif içerik olarak kimyasal (ciltle etkileşime giren) filtre kullanıyorsa, buna kimyasal güneş koruyucu denir. Kimyasal güneş koruyucularda, aktif içerik cilt tarafından emilerek, UV ışınlarını ciltteki emilmiş madde içine hapsetme tekniğiyle çalışır. Bu koruyucularda, beyaz tabaka sorunu yaşamazsınız.
Fiziksel koruyucu mu, kimyasal koruyucu mu tercih etmeliyiz; sorusunun cevabı ise, tamamen sizin tercihinize bağlı... Güneşle temas süreniz, koruyucuyu kullanacağınız koşullar, makyaj yapıp yapmayacağınız hep birer faktör...
İki tür koruyucuyu karşılaştırırsam;
- Fiziksel koruyucu beyaz tabaka görünümü oluşturur, kimyasal koruyucu oluşturmaz.
- Fiziksel koruyucu flaşlı fotoğraflarda "flash back" (beyaz görünüm) etkisi yaratır, kimyasal koruyucu herhangi bir yansıtma yapmaz.
- Fiziksel koruyucu cilt üzerinde kaldığından hangi alana uyguladığınızı görürsünüz, kimyasal koruyucuda bunu göremezsiniz, dolayısı ile daha dikkatli uygulama yapmanız gerekir.
- Fiziksel koruyucu cilt üzerinde kalır, yıkayarak akıtırsınız; kimyasal koruyucu cilt tarafından emilir.
- Fiziksel koruyucular komedona sebep olabilir, kimyasal koruyucularda bu risk daha düşüktür.
- Fiziksel koruyucuların aktif maddeleri zinc oxide, titanium oxide iken; kimyasal koruyucuların aktif maddeleri avobenzone, ecamsule, octinoxate'dır.
- Fiziksel koruyucular ışığı yansıtır, kimyasal koruyucular ışığı emer.
- Fiziksel koruyucular hassas ciltler için daha uygundur, alerji riski düşüktür. Kimyasal koruyucularda irritasyon olasılığı daha yüksektir.
-Fiziksel koruyucularda "beyaz tabaka" görüntüsü ne kadar azsa, koruma o kadar azdır. Kimyasal koruyucularda koruma sabittir.
- Fiziksel koruyucular piyasada "mineral koruyucu", kimyasal koruyucular "organik koruyucu" olarak anılırlar.
- Her ikisi de UVA ve UVB koruması bulundurabilir.
Aktif içeriklerden de kısaca bahsedeyim:
Zinc Oxide, hem UVA hem UVB koruması sağlayabilen, fiziksel koruyucularda kullanılan bir içeriktir. Hassas ciltler için daha uygundur. Titanium Dioxide ise, eğer cilt tarafından emilirse kanserojen etki sağladığına dair bir takım iddialar olan bir içerik... Bu iddialar kanıtlanmış değil, ama var sonuçta... Diğer yandan, zinc oxide hakkında da deniz yaşamı için zararlı olduğu iddiası var. Yani, bu içerikler konusu, derine inince içinden çıkılamaz bir hal alıyor.
Avobenzone UVA ışınlarının belli bir dalga boyundan korurken, ecamsule kalan kısmından da koruma sağlayan kimyasal koruyucu içerikleridir.
Bana sorarsanız, fiziksel koruyucuda zinc oxide; kimyasal koruyucuda avobenzone ve ecamsule (mexoryl sx) içeriklerinin ikisinin de bulunduğu ürünleri tercih edin.
En büyük hatalarımızdan biri; "Güneş koruyucu kullandım, güvenli bronzlaştım" düşüncesidir. Ne yazık ki, güvenli bronzlaşmak diye bir şey yok. Eğer bronzlaştıysanız, güneş koruyucunuz yeterli gelmedi, demektir. Cildinize zarar verdiniz, hücre ölümüne yol açtınız ve cildinizi kendini savunmak zorunda bıraktınız, demektir.
İlk önce dizlerimizin ve dirseklerimizin sarktığını hatırlayın. O bölgeleri yeterince nemlendirmediğimiz için bu durumla karşılaşmayız, dizlerimiz ve dirseklerimizin çıkık olmasından dolayı bu sorunu yaşarız. Çünkü, güneşe ilk onlar maruz kalırlar, çünkü çıkıklar.
Cildimizin doğal koruması olan melanin hücrelerinin, güneş koruyuculardan daha iyi koruduğunu iddia edenler de var. Ancak, ne yazık ki ideal bir dünyada yaşamıyoruz, atmosferimizin durumu ortada, ozon tabakasının halini az çok hepimiz biliyoruz. Yine de, bu iddiayı kendi üzerinizde test etmek isterseniz de, bu tamamen sizin seçiminizdir. Hepimiz vücudumuz üzerinde söz hakkına sahibiz.
Bugün, piyasada onlarca bronzer var. Tabi ki, zararsız değiller ancak; bronz görünmek için artık daha fazla seçeneğimiz ve imkanımız var. Bu arada, yüzünüzde otobronzanınız varken ağlamamanız konusunda uyarmalıyım. Fakat bu, başka bir yazının konusu olabilir.
Bu kadar çok bilgi ile umarım sizi sıkmamışımdır. Benim gibi güneş alerjisi olanlar ve güneşin zararlarından korunmak isteyenler için, küçük bir rehber olabilirim, diye düşündüm. Ben de, yıllar içinde araştırarak bu bilgileri öğrendim ve bu yazıyı yazabilmek için de bilgilerimi tazeleme fırsatı buldum. Umarım faydam olabilir.
Piyasadaki güneş koruyucular ve performansları ile ilgili belki, önümüzdeki günlerde bir şeyler yazabilirim. Ancak, bu sene elimde olan ürünlerin performansını da görebilmem için, güneşin bizi iyice etkilemesi gerekir, bunun için biraz daha zaman var.
Hepimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.
Sevgilerimle...
Günaydın Blana'cığım.Bayramımız kutlu olsun.Okudum ürün tanıtımlarını, emeğine sağlık.Benim cildimi ilgilendiren kısımlarının ve ürünlerin de resimlerini çektim, zira isim hafızam zayıf.Sevgilerimle canım :)
YanıtlaSilBayramımız kutlu olsun Ece Ablacığım😊 Çok teşekkür ederim yorumun için, öpüyorum ablam😘
SilYazıda korkutan yerler oldu Blanaaaa :))
YanıtlaSilÖdüm koptuu :D
Bana güneş koruyucu lazım yaa
Neslihan koruyucu şart😃😃 Yok mu sende koruyucu 😱
Silamaniiin yaz geldi yaşlanmak güzel göstermeeez :)
YanıtlaSilErken yaşlanırsak çok fena Deep :))
SilBlana'm harikasın, muhteşem anlatmışsın. Teşekkür ederim canım :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Gökçe ❤️❤️
Silacıklayıcı faydalı bi yazı olmus elinize sağlık bir kaç seyi not ettim bende :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :))
SilÇok güzel ve detaylı bir bilgilendirme yazısı olmuş. Kalemine sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim canım :)
SilCanım arkadaşım ya ne güzel bir yazı olmuş yine ellerine emeğine sağlık, bilmediğim neler öğrendim inan ki <3 Sayende daha çok bilinçlendim canım benim, bu yaz bu yazdıkların hep aklımda olacak daha dikkat etmeye çalışıcam yoksa yazdığın gibi beni rahat bırakmazsın :) <3 <3 :**
YanıtlaSilGonca'm benim, vallahi bırakmam yakanı :)) Kıyamam sana bir şey olmasın canım benim ❤️❤️
SilBayram'ın kutlu olsun verdiğin yararlı bilgi için de teşekkürler :)
YanıtlaSilHepimizin bayramı kutlu olsun :) Ben teşekkür ederim :))
SilBlana! Seni alkışlıyorum... fiziğe karşı kimya baskındır hep 😂
YanıtlaSilEllerine sağlık, çok güzel noktalara değişmişsin, en ince ayrıntıları bile göz ardı etmemişsin, titiz hazırlanmış temiz bir yayın 😉 senden ala rehber mi olur ki? Teşekkürler faydalı bilgiler için 😉
Kore Fenomeni güzel yorumun için teşekkür ederim :) Biliyorsun, bu yayınlar için çok çalıştım. Elimden geleni yaptım, umarım faydalı olabilmişimdir :)
SilÇok yetersiz kaldığım alanlar. Öğrenecek çok şey var. Yaz kapıdayken hem. Teşekkürler Blanacım.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Acemi Demirci <3 <3
SilAy ne güzel yazmış sın. Pa pluslarin anlamını bilmiyordum . Sayende öğrendim cok teşekkür ediyorum
YanıtlaSilBu arada benim güneş koruyucularının üzerinde sadece SPF var, PA yok:(
SilNilgün Hanımcığım bir bakın bakalım broadspectrum yazıyor mu, yada PPD? Bu ikisi de UVA korumasını gösterir.
SilÇok ilgiyle okuduğum,okurken SPF konusundaki bilgisizliğime şaşırdığım bir yazı oldu.Eline bilgine sağlık.Ben neredeyse banyoda bile zor çıkan beyazlıkları yüzünden kimyasal koruyucu tercih ediyorum ancak bir türlü tam korunmayı başaramıyorum...
YanıtlaSilGünlük olarak sürekli makyaj yaptığım için, benim de tercihim kimyasal koruyuculardan yana... Sahildeysem fiziksel koruyucu tercih ediyorum, daha güvenli geliyor. Fiziksel koruyucuları çıkartmak zahmetli gerçekten :)) Çok teşekkürler Filiz Hanım <3
SilÇok güzel bilgi icerikli bir yazı olmuş çok teşekkürler :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
SilÇok güzel bilgi icerikli bir yazı olmuş çok teşekkürler :)
YanıtlaSilBayramımız kutlu olsun canım. Bilmediğim ne kadar ayrıntı varmış. Emeğine sağlık canım.
YanıtlaSilHepimizin bayramı kutlu olsun Hanımım :)) Çok teşekkür ederim :)
SilBlanaa çok güzel bilgiler bunlar, lütfen böyle bilgilendirmeye devam ett😍😘
YanıtlaSilTeşekkür ederim Merve'ciğim :) Elimden geldiği kadar, böyle bilgilerimi de paylaşacağım. Çok sık yapmayım da sıkılmayın, diyorum tabi. :)) <3 <3
SilSü-per-sin!!! Valla bildiğim şeylerin yanında şu PA işini hiç bilmiyordum; asıl onu öğrendiğim çok iyi oldu! Ellerine sağlık, çok öptüm!!!
YanıtlaSilPA zaten kafa karıştırıcı bir konu Başak'cım :)) Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum :)) Öpüyorum kocaman <3
SilGüvenli bronzlaşmak diye bir şey diyince aklıma konuşmamız geliyor :))) SPF hakkında bildiğim her şey çöpmüydü benim şimdi ben sanıyordum koruyor ınam neyse bak bilgilendim bir de 2 saatte bir değil ben nerdeyse yarım saatte bir kremleniyorum :) Birde ben PA+++ buna hiç dikkat etmemiştim ki :(( neyse bundan sonra bakacağım hep geç olsun güç olmasın ;)
YanıtlaSilGözde, ben de Vazelin düşmanı oldum sayende :P Kontrol edeceğim seni Gözde :))) Güneşten korunmuyorsun diye kendimi dağa taşa vurucam artık :-/ <3 <3
SilBlana'm bence biz seninle kardeş olmalıydık valla bak :))) utanıyorum yıpma böle 🙈
SilBu arada senin dediğin gibi GFC den takipten çıkıp tekrar takibe aldım canım. İyi akşamlar. Sevgiler canım benim
YanıtlaSilBu arada senin dediğin gibi GFC den takipten çıkıp tekrar takibe aldım canım. İyi akşamlar. Sevgiler canım benim
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Nilgün Hanımcığım, zahmet ettirdim size :)) Kocaman öpüyorum, sevgilerimle... <3 <3
SilAuse'm SPF faktörünün anlamını ben seneler evvel öğrendiğimde çok şaşırmıştım :)) O tabak Paşabahçe'nin bir koleksiyonundan ve benim için çok özel :)) Nişan çikolatalarım o tabakta gelmişti :))
YanıtlaSilay ben bir yorum yazmıştım ama acaba sorun mu oluşmuş.. çok bilgilendirici bir yazı olmuş canım, güneşin zararlarına dikkat çekmen yaz gelirken iyi olmuş. şu tır şoförünün resmi de beni benden aldı.. ben de yaz kış korumasız çıkmayanlardanım :) sevgiler,eline sağlık
YanıtlaSilbelki yazdın, yayınlanmadı Evrim, bana da bazen oluyor. Teşekkür ederim, tekrar döndüğün için :)) Ben de yaz-kış mutlaka korucuyu kullanıyorum. En çok yüzüme özen gösteriyorum. Sevgilerimle...
SilÇok açıklayıcı bir yazı dizisi olmuş Blana'm eline emeğine sağlık <3
YanıtlaSilBende beyaz tenliyim ve cildim oldukça hassas. Bu sebeple fazla güneşte durmayı pek sevmiyorum. Zaten bronzlaşmak gibi bi derdim de yok çok şükür. Yazını okuyunca iyi ki diyorum böyle bir takıntım yokmuş:) Tatile az bir zaman kaldı ve güneş koruyucu arayışına girdim şu sıralar..PA kısmını da öğrenmiş oldum sayende. Paylaşım için çok teşekkürler Blana, emeğine sağlık:)
YanıtlaSilson yazımda yorumlarda sana bir mesaj var amaaaa :)))
YanıtlaSilCildim, pak hassas değildir, bu konuda şanslıyım sanırım. Fakat, ozon tabakasının delinmesi sebebiyle güneş ışınlarının yarardan çok zararlı oluşu, neredeyse her mevsim güneş korumalı üün kullanmamız için yeterli sebep bence.
YanıtlaSilBilgilendirme için teşekkürler ve mutlu bayramlar :)
fotodaki teyzeeee hangi korku filminden yaaa amaniiiin onu gören yaşlanmadan hemen öler yaaa :)
YanıtlaSil