The Ordinary Marula Yağı

Temmuz 31, 2019 2 Comments A+ a-

Merhaba...

Yağlar, son zamanlarda çoğumuzun hayatına girdi. Ben de uzun süredir, hem cildim hem saçlarım için çeşitli yağlar kullanıyorum. Bugün, hem The Ordinary Marula Yağı'ndan hem de marula yağının faydalarından ve kullanım alanlarından bahsetmek istiyorum. 

Marula yağının faydaları ve kullanım alanları

The Ordinary Marula Yağı, %100 soğuk sıkım olarak üretilmiş bir ürün... Esansiyel yağların soğuk sıkım olmaları, o yağlardan en yüksek derecede faydayı sağlayabilmemiz açısından önemli... Soğuk sıkım yöntemiyle üretilen yağlar, yağı çıkarılacak üründen ısı ile  madde kaybı oluşturmadığından, besleyicilikleri açısından hiç bir şey kaybetmezler. Soğuk sıkım yöntemi ile, çok daha değerli hale gelen bu yağların tek sıkıntıları, ömürlerinin kısa olması ve çabuk tüketilmelerinin gerekmesidir. 
The Ordinary Marula Yağı, yarı şeffaf kahverengi camdan damlalıklı bir şişede satılıyor. Şişenin kapağı oldukça sıkı kapanıyor ve damlalığı da oldukça başarılı çalışıyor. 30 ml marula yağı içeren bu ürünün açıldıktan sonra 12 ay kullanım ömrü var. Şişesinin uv korumalı olduğu yani güneş ışığı geçirmediği belirtiliyor. Kokusuz, açık sarı renkli bir yağ olan Marula yağı, akışkan fakat yoğun yapılı bir ürün... 

Marula yağının faydaları ve kullanım alanları

Marula ağacı, Afrika'ya özgü ve yabani olarak yetişen bir tür... Erik boyutunda, sarı renkli ve çekirdekli bir meyvesi var. Marula meyvesinin yağı, yerel çiftçiler tarafından doğal yollarla elde ediliyor. Marula yağı hem cilt hem saç bakımında kullanılabiliyor. Özellikle, olgun ciltlere uygun bir yağ olduğunu söylemeliyim. Oleik asit ve E vitamini içeriyor. Oleik asit, tekli bir yağ asidi ve insan vücudunda en fazla bulunan yağ asitlerinden biri olduğu söyleniyor. Tedavi edici özellikleri olan oleik asit aynı zamanda bir antioksidan... 
Marula Yağı, cilt için kullanıldığında nemlendirici, iyileştirici ve yaşlanma karşıtı etkilere sahip... Ben, cildimi çok nemsiz hissettiğimde, cilt bakımımın son aşaması olarak 2-3 damla yağı tüm yüzüme uyguluyorum. Bazen, 7-8 damla marula yağını ellerimin arasında ısıtıp tek başına göz çevrem dahil tüm yüzüme uygulayıp gece maskesi gibi kullanıyorum. Çok kuru ve hassas cildimi şahane nemlendiriyor. Marula yağı kullandığım gecenin sabahında parlak ve sağlıklı bir ciltle uyanıyorum. Bu yağın bir damlasını serumunuza ya da nemlendiricinize de karıştırabilirsiniz. Cilt tarafından çok kolay emiliyor ve yağlı, ağır, rahatsız edici bir his bırakmıyor. Uygun miktarda uygularsanız, üzerine makyaj da yapabilirsiniz. Cilde kolajen desteği ve elastikiyet verdiği de söyleniyor ki, bir senelik kullanımım sonucunda ben de buna katılıyorum

Marula yağının faydaları ve kullanım alanları

Marula Yağı, antioksidanlar bakımından zengin olduğundan serbest radikallere karşı da savaşmak için iyi bir yardımcı ancak, asla bir güneş koruması değil. Sivilce ve yara izleri için de faydalı olduğu biliniyor ancak, benim sivilce izlerim olmadığı için bu etkisini gözlemleyemedim. Bu yağ, aynı zamanda saçlar ve tırnaklar için de çok faydalı... Saç derisini besliyor, serum olarak kullanırsanız saçın elektriklenmesini önleyip saça nem ve parlaklık veriyor. Kırılgan tırnakları güçlendirmek için ve tırnak etlerini yumuşatmak için de kullanılabiliyor. Ayaklarınızı rahatlatmak için de, tuzlu suya bir kaç damla marula yağı damlatabilirsiniz. 

Marula yağının faydaları ve kullanım alanları

Marula Yağının her cilt tipi için uygun olduğu söylense de, kullanırken cilt tipine göre miktarına ve kullanım sıklığına özen göstermek iyi olabilir. Ben 3-4 gece üst üste maske gibi, yoğun şekilde uyguladığımda cildime ağır geliyor. Ancak, cilt bakımıma ekleyip az miktarda kullanımdan çok memnun kaldım. Bu tarz yağlarla ilgili tek derdim, kullanım ömürlerinin sınırlı olması ve çok az miktarlarının yeterli gelmesi sebebi ile tek kişinin kullanımı için 30-50 ml yağın çok fazla gelmesi... Ben elimdeki marula yağını Zeynuş'umla paylaştım, yoksa bir sene içinde 30ml ürünü bitiremezdim. Gerçi, düzenli olarak hem saçlara hem vücuda hem de yüze kullanırsanız bitecektir. Ben düzenli olarak sadece yüzüme kullandığım için, bana miktarı fazla geldi. 

Marula yağının faydaları ve kullanım alanları

The Ordinary Marula Yağı ülkemizde sanırım satılmaya başlandı ancak, fiyatları oldukça şişirmişler. Yurt dışında 9.90 euroya satılıyor. Marula yağını soğuk sıkım olmasına dikkat ederek, çok daha makul fiyatlara farklı markalarda da bulabilirsiniz. 

Sevgilerimle... 

Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Temmuz 29, 2019 2 Comments A+ a-

Merhaba... 

Bu blogu yazmaya başladığım günden itibaren güneşten korunmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu konuda hem ürün bazında hem de genel bilgiler içeren yazılar yazdım. Son zamanlarda hepimizin aklını karıştıran kimyasal güneş koruyucuların içerikleri hakkındaki tartışmaları bloga taşımak istemiyorum ancak, söz konusu FDA araştırması ve tartışmalı hale gelen filtreler hakkında yazmak ve bu konuda kafası karışık olanlarımıza biraz olsun yardımcı olabilmek istiyorum. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Bir süre önce, güneş koruyucuların zararlı olduğu ve içeriklerinin kansere sebep olabileceği şeklinde söylentiler ortaya çıktı. Maalesef, özellikle sosyal medyada bir çok kişi, konuyla ilgili hiç bir bilimsel açıklamayı okuyup anlamadan insanları güneş koruyuculardan korkutacak açıklamalar yapmaya başladı. Bunu fırsat bilen kimileri, ev yapımı güneş koruyucu tarifleri vermeye, evde yapımı güneş koruyucu satmaya başladılar. Ve ben dahil, herkesin kafası allak bullak oldu. Tüm bunların sebebiyse, Amerika Birleşik Devletleri'nin sağlık bakanlığına bağlı çalışan; gıda, diyet eklentileri, ilaç, biyolojik, medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetikten sorumlu bürosu FDA'nın kimyasal güneş koruyucularla ilgili yaptığı bir açıklama oldu. Bu yazıda FDA araştırmasından ve söz konusu kimyasal filtrelerden bahsedeceğim. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Cilt kanseri, en yaygın kanser türlerinden birisi... Bu kanserle ilgili çok korkutucu haberleri sıkça duymamamızın en büyük sebebi, gözle görülebilir bir kanser olduğu için erken teşhisinin diğer kanser türlerine nazaran daha kolay olması ve dolayısıyla daha başarılı ve hızlı tedavi edilebilmesi olsa gerek. Cilt kanseri için, diğer kanser türlerine kıyasla öldürmüyor ama süründürüyor diyebiliriz. Amerikan Cilt Kanseri Vakfı'na göre, her yıl cilt kanserine yakalananların sayısı diğer kanser türlerine yakalananlardan çok daha fazla... Üstelik, cilt kanserine yakalanmanın en riskli olduğu yaş sınırı diye bir şey de yok; hepimiz risk altındayız. Cilt kanserinin en önemli sebeplerinden biri uva ve uvb radyasyonu yani güneş... Güneşin bizi kanser hastası yaptığı kanıtlanmış bir gerçek ve yapmamız gereken şeyse güneşten korunmak! Hal böyle olunca, tüm dünyada herkes güneş koruyucuları kullanmaya yönlendiriliyor. Seneler geçtikçe yapılan araştırmalar sonucunda da, güneşten korunmak için çok fazla güneş koruyucu kullanmamız gerektiği anlaşıldı (yüzümüz için bir çay kaşığı, vücudumuz için en az iki golf topu büyüklüğünde). Bunun üzerine, daha önce güneş koruma filtreleri ile ilgili (ürünün kullanma sıklığı ve miktarı açısından) bir endişesi olmayan FDA; güneş filtreleri ile ilgili deneyler yapma kararı aldı. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

FDA'nın güneş koruyucularla ilgili araştırmasında 24 sağlıklı gönüllü kullanılmış. Bu gönüllüler, dört gün boyunca, 4 farklı güneş koruyucuyu vücutlarının %75'ine günde dört kez uygulayarak bu teste katılmışlar. Bu kullanım sıklığı, deniz tatillerimizde 2 saatte bir tüm vücudumuza güneş kremimizi  yenilediğimiz sıklıkla hemen hemen aynı... Bu süre zarfında, her 24 saatte bir kullanıcıların kanına geçen maddelere bakılmış
Bu deney sonucunda, 12 kimyasal filtreden 4 tanesi deneklerin kanında farklı oranlarda tespit edilmiş. Bu dört güneş koruyucu aktif; avobenzone, oxybenzone, octocrylene ve ecamsule... Örneğin, avobenzone kanda ilk 24 saatin sonunda 1.8ng/ml ila 4.3ng/ml arasında çıkmış. 
FDA'nın önerisine göre, 0.5ng/ml'den daha fazla konsantrasyonda kana geçen (vücut tarafından emilen) aktif maddelerin toksikoloji testine tabi tutulması gerekiyor. Bahsedilen bu dört güneş koruyucu filtre, sadece bir günlük kullanımda bile bu eşiği aştığından ilgili toksikoloji testleri yapılacak. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Bu deney sonucunda, FDA, yüksek oranda (kimyasal filtreye sahip) güneş koruyucu kullanan insanların kanında bu koruyucuların bileşenleri tespit edilebilir, açıklamasını yaptı. Ve açıklamasında şunu da belirtti ki, bu araştırma söz konusu aktiflerin zararlı olduğunu göstermiyor, sadece bu maddelerin toksititesinin araştırılması gerektiğini gösteriyor. Bu test sonuçları açıklanana kadar, FDA güneş kremleriniz bu maddeleri içerse bile kullanmaya devam etmenizi de önermiş, çünkü güneş kesinlikle hepsinden daha tehlikeli! Bu maddelerin zararlı olup olmadıkları hala kesin değil, bunu yakın zamanda öğreneceğiz; kesin olan güneş hepsinden daha zararlı. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması
Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması
Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Aslında, bu dört güneş koruma filtresinden biri hakkında son 10 yıldır yapılan araştırmalar var. 2008 yılında, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi bir araştırmasında, insanlardan idrar örnekleri toplamış ve bunların %97'sinde oxybenzone bulmuş. Bu bulgunun sonucunda oxybenzone ile ilgili araştırmalar genişletilmiş. Oxybenzone'un ergenlik çağındaki erkek çocuklarda düşük testesteron seviyesiyle, yetişkin erkeklerde hormon değişiklikleri ile, kadınlarda hamileliğin kısa sürmesi ve bebk kilolarında anomali ile potansiyel bir bağı olabileceği sonucuna varılmış. Son 10 yıllık araştırmalar, oxybenzone un alerjik kontakt dermatitin en yaygın sebebi olduğunu gösteriyor. FDA'nın son araştırmasında da, kanda 200ng/ml olarak tespit edilmiş


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Oxybenzone un insan sağlığına olan etkileri ile ilgili araştırmalarla birlikte, bu maddenin denize karıştığında mercan resiflerini ve deniz canlılarını öldürdüğü de kanıtlanmış durumda... 2020 yılından itibaren, Florida'da ve Pasifik Adası Palau'da oxybenzone ve octinoxate içeren güneş koruyucuların kullanılması ve o bölgeye sokulması yasaklandı. Bu arada, octinoxate insan kanında bulunan dört filtreden biri değil ama okyanus ve deniz yaşamı için öldürücü etkiye sahip, ayrıca endokrin bozucu etkileri tespit edilmiş. 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması
Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Oxybenzone ile ilgili araştırmalar sonucunda, AB ülkelerinde UVA ve UVB radyasyonuna karşı daha yeni ve daha etkili olan avobenzone, octocrylene ve ecamsule kullanılmaya başlansa da, bu maddeler için yukarıda yazdığım gibi FDA onayı henüz gelmedi. Test sonuçlarının 2019 yılının sonuna doğru açıklanması bekleniyor. Şu anda FDA'nın güvenli ve etkili bulduğu güneş koruma filtreleri titanyum dioksit ve çinko oksit ve iki de fiziksel (mineral) filtreler... 


Kimyasal Güneş Koruyucu Filtreler ve FDA Araştırması

Yukarıda bahsettiğim 4 kimyasal güneş koruma filtresi, ürün içeriklerinde her zaman o isimlerle bulunmuyor. Dolayısı ile, FDA araştırmasını tamamlayana kadar bu aktiflerden uzak durmayı seçerseniz, ewg verilerinde belirtilen "synonym(s)" kısmından eş anlamlılarını bulabilir ve elinizdeki koruyucuların içeriklerini kontrol edebilirsiniz. Her bir filtre için verilerin fotoğraflarını yazıya ekledim. Ayrıca aşağıya konu ile ilgili bulduğum yazıları ve makalelerin linklerini de ekliyorum. Güneş koruyucularla ilgili, son dönemdeki polemikler ne olursa olsun, Dünyadaki kanser vakıflarının ve FDA'nın da günün sonunda, amiyane tabirle "Güneşten yeter ki korunun da, nasıl korunursanız korunun" dediklerini unutmamamız gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum

Sevgiler... 

Linkler:


FDA açıklaması
Cancer Council Sunscreen Reactions

Bitirdiklerim - Haziran 2019

Temmuz 17, 2019 7 Comments A+ a-

Merhaba...

Son bir kaç aydır bitenler kutumun maşallahı var ki, her ay dolu dolu bir bitirdiklerim yazısı yazıyorum. Temmuz ayı benim için, neredeyse her hafta sonu şehir dışında olduğum bir ay olduğundan ve bir türlü dinlenemediğimden yazmak bu vakte kalsa da, geç olsun güç olmasın diyorum. 

Bitirdiklerim

Lafı fazla uzatmadan hemen yazıya geçeceğim. Her bitenler yazımda olduğu gibi, blog yazısı olan ürünlerin başına * işareti koyacağım, ürün adına tıklayarak yazıya gidip ayrıntılı olarak görüşlerimi okuyabilirsiniz

Bitirdiklerim

Bee Beauty Aseton: Zeynuş'umun önerisiyle aldığım ve çok memnun kaldığım bu asetonu denk geldikçe alacağım. Ojelerimi çok güzel çıkarıyor ve bunu yaparken tırnak yüzeyimi kurutup çöle döndürmüyor. 

Benri Süngerli Oje Çıkarıcı: Bu süngerli oje çıkarıcılar aslında çok pratik, tek sorunları tırnak etlerimi çok kurutmaları!.. Bunun da, ojelerimi temizleme performansını beğendim ama kullanmaya başladıktan 1,5 ay sonra performansı bayaca düştü. İçindeki süngeri çıkarıp ters çevirince bir süre daha idare ediyor aslında ama çok da inatlaşmayıp vedalaştım. Seyahatler için çok pratik oluyor. 

Farmasi Euro Fresh Whitening Diş Macunu: Fena değildi, dişleri beyazlatma etkisi de biraz var ve fiyatı da uygundu. Tekrar Farmasi'den alışveriş yaparsam alabilirim. 

Colgate Dare To Love Diş Macunu: Colgate'in sevgililer günü için çıkardığı ama yetiştiremediğinden geç satılmaya başlanan bu diş macununun içinde pembe kalpler var. Kalpler dişinizi fırçalarken erimiyor, ağzınızı çalkalarken akıp gidiyor. Spesifik bir özelliği olduğunu söyleyemem, sıradan bir diş macunu neticede ama kullanması çok eğlenceliydi. 

Le Petit Marseillais Akdeniz Balı Sıvı Sabun: Gördüğünüze şaşırdınız mı? Tabi ki, hayır! Evde son bir tane yedeğim kaldı, acilen stok yapmam gerek. 

Bitirdiklerim

Skinfood Honey Moisture Gel: Bilin bakalım, bu ürünü neden almış olabilirim?! Bal kokmuyordu, zaten varla yok arası bir kokusu var ama yaz için çok uygun bir vücut nemlendiricisi. Jel formunda, cilt tarafından çok hızlı emiliyor ve hem cildi serinletiyor hem de ortalama bir nem veriyordu. 

*The Body Shop Hemp Foot Protector Ayak Kremi: Bir ayak kremi ne kadar iyi olabilirse, o kadar iyi! Günlük kullanılabilecek bir ürün değil, yapısı çok katı ve yoğun ama sürekli kuruyan ve çatlayan topuklarınız varsa çaresi bu olabilir! Benim topuklarım hep çok kuru ve bembeyazdır, haftada bir gün bu kremi ayaklarıma bolca sürüp çorap giyiyorum ve en az bir saat bekliyorum. Pamuk gibi ve nemli topuklarım oluyor. Bittikçe alıyorum, çok uzun süre yetiyor. Yazısını başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz. 

Loreal Mucizevi Yağ: İçeriği açısından benim için yüzüme sürmeyi tercih edeceğim bir ürün olmadı. Elimde Nuxe kuru yağ varken, yüzüm için bunu kullanmam ama şahane bir vücut nemlendiricisi oluyor. Zeynuşumun tavsiyesiyle vücut kremlerime karıştırarak ve ya tek başına kullandım. Özellikle alt bacaklarımdaki pullanmış bembeyaz görüntüye çok iyi geldi. Şu anda Nuxe'u hem yüzüm hem vücudum için kullanıyorum ama bitince bundan tekrar alacağım. 

Bitirdiklerim

HC Care Tria Saç Tarama Spreyi: Bu üründen aslında çok beklentim yoktu ama aşırı beğendim. Saçlarımın çok kolay taranmasını sağladı ve sonrasında yumuşacık yaptı ve elektriklendirmedi. Sırf bunun için HC'den online sipariş vermem ama, başka bir şey almak istersem yanına kesinlikle eklerim. Bana bir Lila Kutu'dan çıkmıştı. 

*Yves Rocher El Peelingi: Bu ikinci tüpüm sanırım, ilk tüpü kullanıp memnun kalınca ikincisini de almıştım ama el peelinglerinin gereksiz olduklarını düşünmeye başladım. Duşta, vücut peelingi yaparken aynı ürünü ellerime de kullanıyorum hep, bana yetiyor. Kötü bir ürün asla değil ama elzem de değil. Tekrar almayacağım. 

Yves Rocher Hindistan Cevizli Duş Yağı: Her bitenler yazımın demirbaşı, eşim kullanıyor. Evde sürekli stoklu ürünlerden...

Himalaya Kepeğe Karşı Şampuan: Bu şampuanı bir indirimde 8 TL gibi bir fiyata almıştım. Sls, sles, ales içermiyor ama çok fazla silikonlu. Hem cildimde hem saçlarımda silikondan uzak durmaya çalışıyorum ve kullanırken kendimi bu bakımdan hiç rahat hissetmedim. İçeriği dolayısıyla saç kremine ihtiyaç bırakmayacak derecede saç tellerini yumuşatıyor ama aynı  zamanda ağırlaştırıyor da. Kepeğe karşı etkisini ise, bilemiyorum; kullanırken kepek problemim yoktu. 

Bitirdiklerim

*Cosmed Atopia Temizleme Kremi: Cosmed temizleyicilerden denediğim her çeşidi beğendim. Bu ürün de, hem yüz hem vücutta kullanılabiliyor ve çocuklar için de uygun. Çok memnun kaldım ve çok uzun süre kullandım. Şişenin dibinde en az 50 ml ürün kalıyor yalnız, onları çıkarana kadar perişan olduğum yukarıdaki görüntüden anlaşılıyordur. 

*Cosmed Sun Essentials Güneş Koruyucu: Cosmed'in temizleme ürünlerini ne kadar seviyorsam, cilt bakım ürünlerini de o derece sevemiyorum. Bu güneş koruyucuyu zar zor bitirdim, güneş altında benim çok alerjik ve beyaz cildimi korumaya yetmiyor. Yüz için de formülü çok yoğun ve kalın malesef... Yağlı ciltler için olanı bir nebze daha iyiydi. 

Korres Eye Mask: Salatalıklı bu göz maskesi, göz altı şişlikleri için formüle edilmiş. Ben zamanında neden aldım, inanın bilmiyorum. Benim göz altı şişliğim yok ki! Dolayısıyla bana hiç bir şey ifade etmedi. Göz çevresini hafifçe nemlendiren, şeffaf, jel formüle sahip bir göz maskesiydi. Tekrar satın almayacağım. 

Clinique Dramatically Different Hydrating Jelly: Bu seyahat boyu çok severek kullandım. Cildi çevresel hasardan korumayı hedefleyen, özellikle şehir hayatı için formüle edilmiş bu ürün, tam yazlık! Jel formunda ve cildi çok iyi nemlendirirken ağırlık da yapmıyor. Üstelik çok iyi bir makyaj bazı oluyor, içeriği de DDML+ ye göre çok iyi. Bendeki seyahat boyuydu. 

Bitirdiklerim

*Bee Beauty Gece Kremi: Etiketini yırtınca geriye tertemiz bir cam kavonoz bırakan bu gece kremini yakın zamanda yazmıştım. Benim için gayet güzel bir gündüz kremi oldu. Genç cilde sahip olanlar için çok iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum. 

Moshos Garden Amber&Rose Kil Maskesi: Bu elimdeki son kavonozdu, şimdi iki tane de tester var. Onlar da bana bir ay yeter, diye düşünüyorum. Kuru ve hassas cildime zarar vermeyecek ama gözeneklerimi de iyi temizleyecek bir kil maskesi bulmam gerek. Marka ülkemizden çekildi ve geri gelse de, kendilerine o kadar kızgınım ki bir daha almayacağım. 

Frei Öl Nemlendirici: Başak'cığımın denemem için gönderdiği bu seyahat boy miktarındaki kremi, gündüz ve gece rutinimde kullandım ve çok beğendim. Yapısı incecik olmasına rağmen cildimi şahane nemlendirdi. Tam boyunu alabilirim. 

Bitirdiklerim

*Isana Hydra Booster Ampuller ve Maskeler: Bu ürünlerle ilgili çok ayrıntılı iki yazı yazmıştım. Buradan ve buradan okuyabilirsiniz. Yazıyı uzatmamak adına burada çok bahsetmeyeceğim ama tüm yüz için olan kağıt maske hariç hepsi tekrar tekrar alacağım ve şu anda da kullandığım ürünler. 

Bitirdiklerim

Missha Oil-Soak Moisturizing Kağıt Maske: Cildi yoğun şekilde nemlendirmeyi vaadeden bu kağıt maske, su bazlı bir ürün ve kağıdının yapısı oldukça ince... Ben yüzümde 20 dk beklettim ve etkisini oldukça beğendim. Cildi gerçekten nemlendirip ışıldatıyor, etkisi ertesi gün de devam ediyor. Gliserin ve içeriğinin ortalarından itibaren hyaluronik asit, shea yağı, lesitin içeriyor. Parfümlü ve silikon da içeren bu maske paraben, bht, mineral yağ ve etil alkol içermiyor. 

Skinfood Propolis&Bee Venom Kağıt Maske: Bal kokuyordur hevesiyle aldığım bir maske daha! Bal kokmuyordu ama etkisini hiç fena bulmadım. Su bazlı bu maskenin içeriğini altıncı sırasında propolis ekstresi var. İçeriğindeki alkolün çeşidi hakkında bir bilgi yazmıyor ve parfümlü bir ürün. Yüzümde 20 dk beklettim, cildimi nemlendirdi ve kil maskesi sonrasındaki gerginliği yatıştırdı ama çok pahalı olduğunu düşünüyorum. Çok daha iyi içerikli ve uygun fiyatlı kağıt maskeler var. 

Missha Cream-Soak Hydrating Kağıt Maske: Cildi yoğun şekilde nemlendirip, cilt bariyerini kuvvetlendirmeyi hedefleyen bu maskenin yapısı, oil olana kıyasla çok daha yoğun ve kremsiydi. Cildimin aşırı tahriş olduğu ve kızardığı bir günde kullanmış ve yine 20 dk yüzümde bekletmiştim. Pakette kalan ürünü de her maskede yaptığım gibi, boynuma yedirdim. Su bazlı bu maske, gliserin, silikon, mineral yağ ve alkol içeriyor. Bu içerikleri hyaluronik asit, arginine, panthenol gibi içerikler takip ediyor. Paraben ve bht içermiyor ve parfümlü. Benim çok kurumuş cildimi anlık olarak güzel yatıştırdı ama zaten mineral yağ ve bolca silikonla cildi kaplarsanız sunni olarak cildinizi nemlenmiş ve sakinleşmiş gibi hissedersiniz. Cildinizden temizleyene kadar, alta hiç bir şey geçirmeyeceğini bildiğiniz sürece bu tarz maskeler belki arada kullanılabilir; gerçekten inanılmaz konforlu hissettiriyorlar ve yüzüm fazlaca acırken kendimi mineral yağın kollarına gönüllü olarak bırakmıştım. Yine de, benim bu içerikle tercih edeceğim ve sürekli alacağım bir maske değil. 

Bitirdiklerim

La Ligne Care Milch&Honig Sıvı Sabun: Ballı süt kokan güzel bir sabun, yapısı kremsi ve ellerimi de çok kurutmuyor. Genel olarak mutfakta kullanıyorum. 

Balea Q10 Göz Altı Pedleri: Senelerdir kullandığım ve fiyat-performans olarak çok sevdiğim maskeler... Balea keşke ülkemizde de satılsa, çok iyi içerikli ve uygun fiyatlı ürünleri var. 

Bitirdiklerim

Benim Haziran ayında bitirdiğim ürünler bunlardı. Hala ihtiyacım olmadıkça alışveriş yapmıyorum ve zamanında yedeklediğim cilt bakım ürünlerini kullanıyorum. Yedek dolabım git gide azalıyor ve bu beni bir yandan mutlu ederken bir yandan üzüyor, fiyatlar malum çünkü. Umarım, makyaj çekmecemde minimalleşmeyi başardığım gibi, cilt bakımı dolabımı da zamanla ferahlatmayı başarabilirim. 

Sevgilerimle... 

Nars Velvet Matte Lip Pencil - Dolce Vita

Temmuz 15, 2019 5 Comments A+ a-

Merhaba...

Bugün de, sevdiğim Nars ürünlerini anlatmaya devam ediyorum. Uzun süredir kullandığım ve bitmesin diye adeta gözünün içine baktığım Nars Velvet Matte Lip Pencil, Dolce Vita rengi nihayet blogun konuğu oldu. 

Nars Velvet Matte Lip Pencil

Nars Velvet Matte Lip Pencil, kadifemsi mat kalem rujlar olarak tanımlanıyorlar. Bu rujlar, dudaklarda kadifemsi mat bir bitiş sağlarken, aynı zamanda dudakları nemlendirmeyi vaadediyorlar. Jumbo kalem şeklindeki tasarımları sayesinde hem ruj hem de dudak kalemi olarak kullanılabilip, diğer rujlarla da kombinlenebiliyorlar. 29 farklı renk seçeneği olan bu ruj serisinin bendeki rengi, Dolce Vita ve tüm yorumlarımı bu renk üzerinden yapacağım. 

Nars Velvet Matte Lip Pencil

Nars Velvet Matte Lip Pencil, Dolce Vita; marka tarafından çilek pembesi olarak tanımlanıyor. Kendi pigmenti olmayan bir yüzeye swatchlandığında ben, bu tanıma katılıyorum ancak, bence Dolce Vita herkesin dudak rengine göre farklı görünüyor. Rujun yapısının bu renkle birleşmesi sonucunda da, herkesin kendi dudak rengiymiş gibi doğal ama sofistike bir sonuç veriyor

Nars Velvet Matte Lip Pencil

Dolce Vita, oldukça yumuşak yapılı, dudaklarda çok ince ve konforlu his bırakan bir formüle sahip... Markanın iddia ettiği gibi, kadife matlığında bir bitişi var. Çok kolay sürülüyor ve rengini dudaklarıma tam olarak veriyor; parça parça, yamalı durmuyor. Dudaklarımı asla kurutmuyor ve ince yapısı sayesinde varlığını hissetmiyorum. Uygularken başka bir dudak kalemi kullanma ihtiyacı duymuyorum, dudak kenarlarımdan dağılmıyor. Silinirken homojen bir şekilde dudaklarımdan kaybolup çirkin bir görüntü oluşturmuyor. Sabitlenen bir ruj değil fakat, bir şey yemediğim sürece bende kalıcılığını koruyor

Nars Velvet Matte Lip Pencil

Nars Velvet Matte Lip Pencil, Dolce Vita'yı renginin doğallığı sayesinde hemen her makyajımda kullanabiliyorum. Günlük hafif makyajlara da, gece makyajlarına da uyum sağlıyor ve makyajsız günlerimde de yüzüme doğal bir renk katmak için kullandığımda şahane duruyor. Bu ruj, dudaklarımı ısırmışım ve kızarmışlar gibi göründüğü için asla abartılı bir sonuç vermiyor ama kendini de gösteriyor

Nars Velvet Matte Lip Pencil
Nars Velvet Matte Lip Pencil

Dolce Vita kalem ruj, asansörlü bir ambalaja sahip değil; kalemtraşla açmanız gerekiyor. Bence rujun en sıkıntılı tarafı da bu, çünkü bu ruju açmak için Nars'ın kendi kalemtraşını kullanmanız gerekli... Başka kalemtraşlarla da açabilirsiniz, uyumlu olan bir çok kalemtraş var ancak; Nars kalemtraş hariç diğerleri ruju çok fazla açtıklarından ürün ziyan oluyor. Bu kadar pahalı bir ruju sıradan bir kalemtraşla çok hızlı tüketebilirsiniz. Ben seneler evvel Nars kalemtraşı çok uygun bir fiyata almıştım ama şu anda onun fiyatı bile almış başını gitmiş görünüyor. Her bir açışımda ruju ortalama 3 kez kullanabiliyorum


2.4 gr ürün içeren Nars Velvet Matte Lip Pencil, Dolce Vita'nın 24 ay kullanım ömrü var. Silikon ve iki çeşit paraben ihtiva ediyor. Yeni üretimlerine Nars sanırım bht de eklemiş. Burada şunu da eklemeliyim ki, Nars'ın bu kalem rujlarının hepsinin yapısı aynı değil. Bu serideki her renk, Dolce Vita gibi konforlu ya da opak sonuç vermeyebiliyor. Dolayısıyla, başka renklerini almak isterseniz denemeden almamanızı öneririm. Ben, çok heveslenmeme rağmen Dragon Girl'ün yapısını sevmedim mesela. Zeynuş da, Do Me Baby'nin yapısının Dolce Vita'dan farklı olduğunu söylüyor. Sanırım, formülasyonları renklere göre değiştirmişler ya da aynı formülasyon her renkte aynı sonucu vermemiş. Bu arada, Dolce Vita'nın klasik ruj ve lip gloss versiyonları ve aynı renkte allığı da var. 

Nars Velvet Matte Lip Pencil

Nars Velvet Matte Lip Pencil, Dolce Vita rengini, serideki diğer rujları, tüm Nars ürünlerini Sephoralardan, Nars mağazalarından ve Makyaj Trendi'nden bulabilirsiniz. 

Sevgilerimle... 

Nars Orgasm Allık

Temmuz 12, 2019 8 Comments A+ a-

Merhaba...

Bir insan, dört senedir neredeyse her gün kullandığı allığı blogunda neden yazmaz ve aldığı zaman fotoğraflarını düzgünce neden çekmez, diye kendime sorarak yazıma başlamak istiyorum. Nars Orgasm allık, keşfettiğim günden beri elimden hiç düşürmediğim ve kesinlikle en sevdiğim allığım... Şu anda elimdekinin panı kocaman genişlemiş durumda ve ambalajı da perişan, bitmeyi bekliyor ki yenisi alınsın. 

Nars Allık

Nars allıklar, markanın en ünlü ve en iddialı ürün gruplarından biri... Cilt tonunu anında canlandırıp, cilde taze ve doğal görünüm kazandırmayı hedefleyen bu allıkların oldukça geniş bir renk skalası var. Nars allık serisinde ışıltılı yapıdan mat yapıya, farklı bitişlerde ürün bulmak da mümkün... 

Nars Allık
Nars Allık

Nars'ın artık ikonikleşmiş olan Orgasm allığının toz ve likit formda versiyonları var. Ben, klasik olan pudra yapıdaki allıktan bahsedeceğim. Markanın en ünlü allığı olan ve her ten rengine, cilt alt tonuna yakışacağı iddia edilen Orgasm; pembe-şeftali arası, altın ışıltılara sahip bir renk... Nars'ın dore ışıltılı pembe olarak tanımladığı bu renk, aydınlatıcı kullanmaya gerek bırakmadan cilde çok sağlıklı bir pembelik kazandırıyor. Benim cildimde şeftaliliği biraz daha baskın görünüyor ve sanki utanmışım ya da kızarmışım etkisi yaratıyor. Çok canlı ve doğal duruyor

Nars Allık

Nars Orgasm allığın en sevdiğim özelliği, dokusunun çok ince olması ve cildimde katman katman durmaması... Pudra bir ürün olduğu halde, bu allık cildimle bütünleşiyor; birlikte kullandığım bronzer gibi diğer tozlarla güzel karışıyor ve kuru cildimde toz toz durmuyor. Çok minik ve seyrek simler içerse de, yüzümde o simleri asla görmüyorum. Işıltılı bir yapısı olduğu için, gözenek belli edebiliyor ama allığı hafif uygulayarak o görüntünün önüne de geçmek mümkün olabiliyor. 

Nars Allık
Nars Allık

Oldukça pigmentli bir allık olan Nars Orgasm, bu özelliğine rağmen çok hafif de uygulanabiliyor. İstersem gevşek kıllı ve doğal uygulama yapan fırçalarla hafif ve günlük bir görüntü, istersem daha sık kıllı fırçalar kullanarak belirgin ve iddialı bir görüntü elde edebiliyorum. Eğer bir kaza yapar da, allığı çok fazla uygularsam temiz bir fırçayla dağıtarak bu durumu toparlayabiliyorum, hata kaldırıyor. Kolay dağıtılıyor ve yüzümde bir noktaya yapışıp kalmıyor. Benim cildimde tüm gün kalıyor, tam bir mesai gününün ardından bile yüzümdeki ışıltısını görebiliyorum. 


Açıldıktan sonra 24 ay kullanım ömrü olan Nars Orgasm allık 4.8 gr ürün içeriyor. Neredeyse hiç tozutmadığı için ve çok pigmentli olduğu için bitmek bilmiyor. Özellikle benim gibi beyaz tenliyseniz, iki sene her gün sürseniz yine yetecektir. Talc içeren Orgasm allık; paraben ve bht içermiyor. Sosyal medyada bir-iki kişiden allığın taşlaştığını okudum ama benim allığım senelerce kullanmama rağmen hiç taşlaşmadı ve hep çok başarılı renk verdi. Bu allığın dokunduğunuzda yumuşak bir yapısı yok, hatta bayaca sert bir yüzey hissediyorsunuz ve parmakla swatchlanmaya çalışıldığında da çok renk vermiyor gibi geliyor fakat, fırçayı hafifçe üzerinde gezdirmek yetiyor. 

Nars Allık

Klasik, siyah kauçuk Nars ambalajına sahip Orgasm allığın, iç kapağında bir aynası var. Makyajınızı tazelemeniz için gayet yeterli büyüklükteki bu ayna, seyahatlerde ve acil durumlarda iş görecektir. Ambalajı çok sıkı kapanıyor ve çantada taşımak için oldukça uygun. Tek sorunu, Nars'ın bu klasik siyah ambalajlarının çok çabuk kirlenmesi ve bir süre sonra da tamamen temizlenemeyip kötü gözükmesi... 

Nars Allık

Markanın iddia ettiği gibi, bence her cilt tonuna yakışacak bir renge sahip bu allığı denemenizi öneririm. Nars allıklar hem formülasyonları hem dayanıklılık süreleri ile oldukça başarılı ürünler... Nars Orgasm allığı ve tüm Nars ürünlerini Sephoralardan, Nars mağazalarından ve Makyaj Trendi'nden bulabilirsiniz. 

Sevgilerimle...

Nars Hot Sand Illuminator

Temmuz 10, 2019 2 Comments A+ a-

Merhaba...

Aslında bu haftayı Nars haftası yapmaya niyetlenmiştim ama hafta başı blog yazısında cilt bakımına yer verince planlarım biraz sarktı. Yine de, başarabilirsem önümüzdeki üç yazı elimdeki Nars ürünleri hakkında olacak. Başlangıcı, uzun süredir çok severek kullandığım Nars Hot Sand Illuminator ile yapmak istiyorum. 

Nars Illuminator

Nars Illuminatorlar, markanın likit aydınlatıcıları olarak piyasaya çıktılar. Çıplak tene ya da fondöten üzerine uygulanabilen bu ürünler, ıslak ve nemli görünümlü bir makyaj elde edebilmeye yardımcı olmayı hedefliyorlar. Cilt üzerinde satenimsi bitiş sağlamayı vaadediyorlar ve istenirse fondötenle karıştırılarak da kullanılabiliyorlar. Dört rengi bulunan bu aydınlatıcıların bendeki rengi Hot Sand ve tüm yorumlarımı bu renk üzerinden yapacağım

Nars Illuminator

Markanın altın ışıltılı açık şeftali olarak tanımladığı Hot Sand Illuminator; sarı alt tonlu bir şampanya rengine sahip... Sim içermiyor ve hafif bir losyon kıvamına sahip. İncecik bir yapısı olan bu likit aydınlatıcı, cilt üzerinde dağıtıldığında ciltle bütünleşiyor ve çok doğal bir yansıma oluşturuyor. Cildinize bir ürün sürmüşsünüz gibi değil de, sanki cildiniz kendiliğinden parlıyormuş gibi duruyor. Abartılı bir duruşu yok, sizi disko topuna çevirmeyecek ve uzaydan göstermeyecek naiflikte bir aydınlatıcı istiyorsanız bu formülü çok seversiniz. 

Nars Illuminator

Nars Hot Sand Illuminator, parmaklarla, fırçayla ya da süngerle çok kolay uygulanabiliyor. Cilt üzerinde çok kolay dağılıyor ve bir süre sonra sabitleniyor. Gün içerisinde yüzünüzde oraya buraya dağılmıyor, nereye sürdüyseniz orada kalıyor; altındaki fondöteni oynatmıyor ve diğer likit ürünlerle de iyi anlaşıp bütünleşiyor. Aydınlatıcı olarak kullanmak istediğimde, ben elimin üzerine bir miktar ürün alıp parmaklarımla yüzümün yüksek yerlerine uygulayıp, dağıtıyorum. Benim gibi simsiz ve abartısız aydınlatıcı isteyenler için, şahane!

Nars Illuminator
Nars Illuminator

Hot Sand aydınlatıcıyı, özellikle mat fondötenlerimin altına baz olarak da kullanıyorum. Abartılı bir duruşu olmadığından, üzerine uygulanan fondötene doğal bir ışıltı katıyor. Islak görünümlü doğal bir makyaj yapmak istediğimde nemlendiricime karıştırıp uyguluyorum. Bu yöntem özellikle ten makyajı yapmak istemediğim günlerde benim kuru ve mat cildimi çok canlı gösteriyor. Fondötenlerime karıştırarak yine daha aydınlık bir görünüm elde ediyorum. Son zamanlarda çok popüler olan ters makyaj tekniği için de sıkça kullanıyorum. 

Nars Illuminator

Nars Hot Sand Illuminator, vücutta kullanmak için de oldukça uygun bir aydınlatıcı... Gece makyajlarında, düğünlerde ve özel günlerde omuz başlarında, dekolte bölgesinde, köprücük kemiklerinin üzerinde çok zarif duruyor. İstersem vücut nemlendiricime de karıştırabiliyorum, en güzel tarafı özellikle kumaşı sürtmezseniz kıyafetlerinize bulaşmıyor. Çok hafif bir şekilde rujunuzun ortasına da sürerseniz, dudakları daha parlak ve bir miktar dolgun gösteriyor (tüm gloss yapıda ürünler gibi, tek farkı kalın olmaması). 


30 ml, şeffaf plastik bir tüpte satılan Nars Hot Sand Illuminatorın açıldıktan sonra 12 ay kullanım ömrü var. Her seferinde çok az ürün kullanmak yeterli olduğundan aslında gramajı çok fazla ve kullanım ömrü içinde bitirmek (tek aydınlatıcınız bu değilse) pek mümkün değil. Tüpün ağzı çok sıkı kapanıyor, ürün akıtma gibi bir sorunla hiç karşılaşmadım ve neredeyse tüm düğün-dernek için olan seyahatlerimde yanımda taşıyorum. 

Nars Illuminator
Nars Illuminator

Su bazlı bir ürün olan Nars Hot Sand Illuminator gliserin ve silikon içeriyor. İçeriğinin orta sıralarından itibaren bitkisel yağlar da barındırıyor ve az miktarda hyaluronik asit içeriyor. Parfümsüz olan bu ürünün neredeyse hiç kokusu yok. Etil alkol, mineral yağ, paraben ve bht içermiyor

Nars Illuminator

Ben Nars Hot Sand Illuminatorı elimde bulundurmaktan çok memnunum ama keşke daha küçük boyları da olsaydı, demeden edemiyorum. Hot Sand beyaz tenden buğday tene, sarı alt tonlu herkeste şık duracaktır ama cilt alt tonunuza göre size uygun rengini Sephora'larda deneyip bulabilirsiniz. Nars ürünlerini Makyaj Trendi'nden, Nars mağazalarından ve Sephoralardan bulabilirsiniz.

Sevgiler...