Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan

Kasım 29, 2019 10 Comments A+ a-

Merhaba, 

Loreal Elseve krem şampuanlar piyasaya ilk çıktıklarından bu yana denemek istediğim ürünlerdendi. Ancak, elimde yedek bekleyen çok sayıda şampuan olunca, satın alıp kullanabilmem de uzun sürdü. Üç çeşidi olan bu şampuanlardan, Zeynuş'umun favorisi olan Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan'ı seçtim ve kısa süre önce de kullanıp bitirdim. Artık yorumlarımı yazabilirim. 

Loreal Elseve Krem Şampuan

Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan, boyalı ve bakıma ihtiyaç duyan saçlar için öneriliyor. Bu şampuan köpüksüz formülü ile tek adımda boyalı ve yıpranmış saçların bakım ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Klasik şampuan ve saç kremlerine kıyasla saç rengini korumayı, saçı nazikçe temizlemeyi ve içerdiği saç kremi ile saçı yumuşatıp kolay taranmasını sağlamayı vaadediyor. 
Orta yumuşaklıkta plastik, kırmızı-beyaz ambalajlı pompalı bir şişede satılan Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan 400 ml ürün miktarına sahip... Açıldıktan sonra 12 ay kullanım ömrü var. Şişesinin pompası kilitlenebiliyor, bu açıdan seyahatlerde de valizde taşımak mümkün. Saç uzunluğuna bağlı olarak, ıslak saça 10-15 pompa kadar ürünün kökten uca uygulanıp saça masaj yapılması ve 3 dk bekletildikten sonra bol su ile durulanması öneriliyor

Loreal Elseve Krem Şampuan

Benim saçlarım ince telli, saç diplerim dahil çok kuru, seboreik dermatite meyilli, hacimsiz ve güçsüzler... Koparak kırılmaya çok müsaitler ve saç boylarım boyalı... Orta uzunluktaki saçlarım için bana 10 pompa kadar ürün yeterli geldi. Önerildiği şekilde ıslak saçıma masaj yaparak şampuanı uyguladım, 3dk sonra da bol su ile durulayarak saçımdan arındırdım. 

Loreal Elseve Krem Şampuan

Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan, beyaz renkli, katı bir losyon kıvamına sahip... Klasik Loreal Color Vive serisinin hafif çiçeksi kokusunu taşıyor. Krem formunda olduğu için asla köpürmüyor. Saçtan kolay arındırılıyor. Bu şampuan kuru, çok kuru saçlara sahip herkes için uygun olabilir. Hem saç boylarımı hem de saç diplerimi hiç kurutmadan temizliyor. Saçlarımı asla sertleştirmiyor. Ben saç boylarım için, devamında saç kremi/maskesi uyguluyorum ancak, saçlarınız çok kuru değilse ya da normalse ekstra bir saç kremine ihtiyaç duyacağınızı zannetmiyorum

Loreal Elseve Krem Şampuan

Loreal Elseve Color-Vive Krem Şampuan, günlük kullanıma bence oldukça uygun... Saçlarımı sönükleştirmeden ve ağırlaştırmadan temizlediği için de çok beğenerek kullandım. Ancak, yağlı saçlara sahip olanlar bu tarz krem şampuanlardan hoşlanmayabilirler. Krem şampuanların benim için en büyük yararı, saç derimde asla irritasyona sebep olmamaları... Köpüren şampuanların sebep olduğu saç derimdeki kaşıntı ve pullanmaya sebep olmuyorlar hatta, saç derimin düzelmesine ve pullanma yaşadığım bölgelerin iyileşmesine yardımcı oluyorlar. Krem şampuanlarla tanıştığımdan bu yana saç derimin yağ dengesi bozulmadığı için de, seboreik dermatit ataklarını daha az yaşıyorum. 

Loreal Elseve Krem Şampuan

Su bazlı bu şampuan içeriğinin ilk 5 sırasında, yumuşatıcı maddeler ile viskozite düzenleyiciler bulunduruyor. Bunları e vitamini ve hindistan cevizi yağı takip ediyor. Güneş koruyucu olarak oktinoksat ve keten tohumu yağı da içeriğinin orta sıralarında bulunuyor. Bunlarla birlikte, koku maddeleri ve bir çeşit silikon, bht ve parfüm içeriyor; paraben içermiyor

Loreal Elseve Krem Şampuan

Kullandığım süre içerisinde, performansından çok memnun kaldığım Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan'ın şimdilerde sarı şişedeki Mucizevi Yağ çeşidini kullanıyorum. Bu şampuanların üç çeşidinin de içeriği hemen hemen aynı, dolayısı ile etkileri de benzer. Kullandığım ve kullanacağım diğer çeşitleri için ayrı bir blog yazısı yazmak yerine, yine bu sebeplerden bitenler yazılarımda bahsedip bu yazıyı da referans gösterebileceğimi düşünüyorum. İndirimlerde oldukça avantajlı fiyatlara satılan Loreal Elseve Color-Vive 3'ü1 Arada Krem Şampuan'ların bana göre en büyük eksisi, bitmeye yakın pompalı şişeden ürün alamamak oldu. Maket bıçağıyla kesmek zorunda kaldığım ambalajından 3-4 yıkamalık daha ürün çıktı, sizin de aklınızda olsun. 

Sevgilerimle... 

Jeffree Star Blood Sugar Palet

Kasım 27, 2019 4 Comments A+ a-

Merhaba, 

İtiraf etmeliyim ki, bu yazıyı çok uzun zamandır yazmayı planlıyorum. Sürekli erteleye erteleye bugüne kadar geldim. Kendi deneyimlerim doğrultusunda, Dünyanın en iyi far formülüne sahip paleti olduğunu düşündüğüm Jeffree Star Blood Sugar nihayet blogda yerini aldı. 

Jeffree Star Blood Sugar


Jeffree Star'ın "türünün tek örneği" olarak tanımladığı ikonik Blood Sugar paleti, 18 fardan oluşuyor. Adıyla müsemma olarak kırmızı ve sıcak tonların hakim olduğu palette mat, metalik ve foil farlar bulunuyor. Kırmızı deri kaplamalı ve oldukça büyük bir ambalaja sahip olan Blood Sugar, kendisini adeta bir kitap gibi gösteren karton bir muhafazanın içinde satılıyor. Deri kaplama ambalajı oldukça kalın ve sağlam, palet metal tokalı kilit ile açılıp kapanıyor. Bu ambalaj, palete dış etkilere karşı oldukça iyi bir koruma sağlarken aynı zamanda onu bir seyahat paleti olmaktan çıkarıyor. Bu paleti seyahatlerinizde yanınızda taşımak isterseniz, valizinizde bir far paleti için oldukça büyük bir yer açmanız gerekecektir. Bu boyut, Blood Sugar için makyaj masanızda da hatırı sayılır bir yer açmanızı gerektirecektir. 

Jeffree Star Blood Sugar
Jeffree Star Blood Sugar

Blood Sugar'ın iç kapağında oldukça büyük bir aynası var. Bu ayna sayesinde tüm makyajınızı rahatlıkla yapabiliyorsunuz. Paletten herhangi bir fırça ya da aplikatör çıkmıyor. Farların kokusu yok, iki renk hariç hepsinin üzerinde bildiğimiz Jeffree Star yıldızı deseni var. Kırmızı deri kaplama ambalajının üzerindeki büyük beyaz Blood Sugar yazısı da bence palete sofistike bir hava katmış. 

Jeffree Star Blood Sugar

Jeffree Star Blood Sugar, toplam 27.1gr far içeriyor; her bir far 1.506 gr. Bu kadar dev bir palet için, bu miktar beni oldukça şaşırtmıştı ama panların büyüklüğü sayesinde ürün almak inanılmaz kolay ve konforlu hale gelince şikayet de etmedim. Jeffree, Blood Sugar'ı tanıttığı videosunda bu farları asla bitiremeyeceğimizi iddia etmişti. 1.5 gr'lık farlar nasıl bitmez, diye düşünebilirsiniz ki, ben de böyle düşünmüştüm. Ta ki, paleti kullanana kadar... 

Jeffree Star Blood Sugar

Paletin tüm farlarının formülasyonları muhteşem ötesi! Bu zamana kadar hiç bir makyaj malzemesi ile ilgili bu denli iddialı konuşmamıştım ama deyim yerindeyse "şiir gibi" bir far deneyimi yaşıyorsunuz! Blood Sugar'ı satın almadan önce iyi dediğim tüm far paletleri, gerçekte o kadar da iyi değilmiş ve ben bu paletin formülasyonu yüzünden far beğenmez oldum. Hem mat hem metalik hem foil farların yapısı ve performansı gerçekten eşsiz! Özellikle mat morları yapmanın ne kadar zor olduğunu bilirsiniz, en başarılıları bile zor dağılıp karıştırılırlar. Blood Sugar'daki morlar rüya gibi dağıtılıp karıştırılabiliyorlar ve farı karıştıracağım derken dakikalarca mesai harcamıyorsunuz. 

Jeffree Star Blood Sugar

Jeffree Star Blood Sugar paletteki tüm farlar çok yüksek pigmentli, Jeffree'nin bitmeyecek demesinin sebebi bu, fırçayı fara çok hafifçe değdirdiğinizde net bir şekilde pigmenti alıp makyajınızı yapabiliyorsunuz. Koyu renkleri kat kat uygulamak gerekmiyor, metalikleri üst üste sürmeye gerek kalmıyor. Metalik bir farı, öyle göstermek için fırçanızı ıslatmanıza ya da ek yardımcılar kullanmanıza gerek olmuyor. Paletteki en açık renkler bile, fırçanızın hafif bir dokunuşuyla göz kapağınızda kendini belli ediyor. Tüm farlar çok kolay dağıtılıyor, çok kolay karışıyor, asla pigmentlerini kaybedip çamurlaşmıyorlar. Kalıcılıkları muhteşem, öyle ki bazı renkleri göz kapağından çıkarmak bile oldukça zahmetli olabiliyor. Paletin en güzel yanı, en zor ve uğraşılması gereken göz makyajlarını bile kısa sürede çıkarabilmenizi sağlaması! Farlar öyle muhteşem bir yapıya sahipler ki, bu paletle kötü makyaj yapmak neredeyse imkansızlaşmış. 

Jeffree Star Blood Sugar
Jeffree Star Blood Sugar

Paletten saatlerce, sayfalarca bahsedebilirim ama yazıyı aşırı uzun tutmamak adına her fardan tek tek söz etmek yerine, onları gruplayarak anlatmaya çalışacağım. Paletin ilk sırasında 5 mat, 1 foil far var. Bu sıra, benim gibi, toprak tonlarından hoşlanan ve daha güvenli alanda kalmak isteyenler için çok ideal. Glucose, tül gibi bir yapıya sahip, yumuşacık bir beyaz far; tek başına kullanılabildiği gibi, diğer farların rengini kırmak için de çok iyi çalışıyor. Sugarcane ve cake mix geçiş ve karıştırma rengi olarak hemen her makyajda kullanılabilecek joker renkler; bunların da yapısı inanılmaz yumuşak ve ince! Çok açık göründüklerine bakmayın, çok pigmentliler ve panda durduklarından daha belirgin sonuç veriyorlar. Ouch, şahane bir camel rengi ve aynı şahane mat formülüne sahip... Donor, paletin en sevdiğim renklerinden; bu far foil yapıda ve cayır cayır bir bakır! Göz kapağının üzerinde tüm gün parlıyor, incecik yapısına rağmen opak ve net metalik bir renk veriyor. Intravenous, kırmızı alt tonlu çok koyu bir mat kahve-kiremit rengi... İncecik yapısı sayesinde, kullandığınız fırçanın yapısına göre ister çok yoğun pigment isterseniz de orta pigment alabiliyorsunuz. Bu sayede, bu rengi hem gölge vermek hem de diğer farlarla karıştırmak için kullanabiliyorsunuz. 

Jeffree Star Blood Sugar
Jeffree Star Blood Sugar

Paletin ikinci sırası, bir metalik, bir foil ve 4 mat fardan oluşuyor. Bu sırayla birlikte palet de oldukça renkleniyor. Candy Floss, metalik bir bebek pembesi, göz kapağında çok zarif duruyor; göz pınarlarını ve kaş altını aydınlatmak için de kullanıyorum. Yapısı incecik, yumuşacık ve çok pigmentli... Tongue Pop, mat bir mercan... Hemen yanındaki Sweetener paletin ikinci foil farı, bu far aynı zamanda duochrome bir yapıya da sahip... Panda altınımsı bir renkmiş gibi gözükse de, içerisinde kırmızı-mercan yansımalar bulunuyor. Cavity, 0 Positive ve Root Canal paletin mat formülüne sahipler; cavity panda biraz daha sert bir his verse de, çok kolay uygulanıyor ve aşırı pigmentli (çıkarması en zor renklerden de biri). 


Jeffree Star Blood Sugar'ın üçüncü sırası kırmızı-kiremit renk ailesini barındırıyor. Bu sırada 5 mat, 1 metalik renk bulunuyor. Prick, tam bir neon bayrak kırmızısı, formülü çok ince ve hafif transparan, bu sayede geçiş rengi olarak da kullanılabiliyor. Cherry Soda, pembe alt tonlu, pigmentli ve yine kullanılan fırçaya göre yoğunluğu ayarlanabilir far, bu rengi gerçekten çok seviyorum. Fresh Meat fuşya bir mat far ve yapısı biraz sert dursa da performansıyla göz dolduruyor. Palete adını veren Blood Sugar ise, metalik şahane bir kırmızı; bu renk çok ışıltılı ve parlak durmuyor. Oldukça şahsına münhasır bir bitişi olduğunu düşünüyorum, mat-metalik diyebileceğim bir bitişi var. Özellikle gece makyajları için muhteşem bir far! Exraction ve Coma fuşya ve mor matlar, yoğun pigmentleri ile göz kapağından çıkarmakta zorlanabilirsiniz. Ertesi gün hala, bu farların bıraktığı gölgeyi gözlerinizde görebilmeniz mümkün!

Jeffree Star Blood Sugar
Jeffree Star Blood Sugar

Jeffree Star Blood Sugar'ın özellikle neon renklerinin göz kapaklarınızda pigment bırakabileceğini ve baz kullanmadan makyaj yaparsanız bu pigment gölgesinin ertesi gün de gözlerinizde kalabileceğini tekrar hatırlatmak isterim. Paletin kapağında da, bu konuda bir uyarı yapılmış zaten. 

Jeffree Star Blood Sugar

Jeffree Star Cosmetics, hayvanlar üzerinde deney yapmıyor ve Blood Sugar paletin açıldıktan sonra 12 ay kullanım ömrü var. Farlar talc içeriyor, paraben ve bht içermiyorlar. Kullandığım en iyi far formülasyonuna sahip olan palet olduğunu tekrar söylemek istediğim Blood Sugar, günlük makyajlarda benim kullanımım için oldukça iddialı olsa da, asla klasik ve sıkıcı bir palet değil ve sahip olmaktan dolayı bir an bile pişman olmadım. Jeffree, toprak tonlarından ve doğal renklerden oluşan bir far paleti çıkarmasın diye dua ediyorum çünkü, öyle bir şey yaparsa elimdeki tüm farları atıp onu alacağıma eminim. Neyse ki, kendisi global bir kişilik değil ve sıradan şeylerden hoşlanmıyor. Jeffree Star Blood Sugar paleti yurt dışından 52$'a satın alabilirsiniz, yurt dışına gitme şansınız yoksa instagram üzerinden @trendyonair hesabıyla da iletişime geçebilirsiniz.

Sevgilerimle... 

Hourglass Ambient Lighting Edit Palette

Kasım 25, 2019 10 Comments A+ a-

Merhaba,

Uzun zaman sonra yeni bir blog yazısı yazıyorum. Son yazımdan bu yana bir ay bile geçmedi belki ama, senelerce haftada üç yazı hazırlamayı alışkanlık edinince, bir aya 2-3 yazı sığdırmak uzun bir ara vermişim hissi oluşturdu. Bugün, senelerdir elimde olan ve çok severek kullandığım Hourglass Ambient Lighting Edit Palette'ten bahsedeceğim. Bendeki palet artık satılmıyor ancak, içerisindeki pudralar limitli üretim değiller. Her bir pudrayı tek başına bulabiliyoruz, bununla birlikte marka Ambient Lighting paletlerin farklı versiyonlarını her sene piyasaya çıkarıyor. Hourglass yavaş yavaş Sephoralarda satılmaya başlamışken, markanın 6 farklı pudrası ile ilgili toplu bir blog yazısı hazırlayıp meraklılarına bir fikir vermek istiyorum. 

Hourglass Ambient Lighting

Hourglass Ambient Lighting Edit Palette, markanın çok sevilen 6 pudrasından oluşuyor. Klasik Hourglass ambalajı, oldukça kaliteli ve sağlam; senelerdir ne ambalajında ne pudraların yapısında en ufak bir deformasyon yaşamadım. Ben, bu yazıda paletin genel özelliklerinden bahsetmeyeceğim; tek tek pudraları anlatmaya çalışacağım. Ancak, şimdiden verdiğim parayı sonuna kadar hak eden bir palet olduğunu söylemek isterim. 

Hourglass Ambient Lighting
Hourglass Ambient Lighting

Hourglass Ambient Lighting pudraların Dim Light rengi, marka tarafından doğal şeftali bej olarak tanımlanıyor. Hem sıcak hem soğuk alt tona sahip ciltlere uyumlu olarak, aydınlık ve blurlanmış bir görüntü elde etmeyi vaadediyor. Açıktan buğdaya cilt tonuna sahip olanlar için uygun bir renk olan Dim Light, benim gibi çok beyaz tenlilere şahane bir bronzer/kontur pudrası olmayı başarıyor. İncecik yapısı ile, ciltte asla bir katman oluşturmadan, çok doğal ve saten bir bitiş bırakıyor. Fotoğraflarda harika çıkıyor. Kendi adıma, bugüne kadar kullandığım en iyi bronzer olduğunu söylemeliyim ama benden koyu tenler için bitiriş pudrası olacaktır

Hourglass Ambient Lighting

Iridescent Strobe Light, pembe renkli ve çok ince yapılı bir aydınlatıcı... Tüm Hourglass pudralar gibi, yapısı yumuşacık, kadife gibi ve sim içermiyor. Cilde yumuşak, kendiliğinden ışık yansıtıyormuş gibi bir efekt veriyor. Elimdeki Hourglass pudralar içinde, tek tozutan formüle sahip ancak ışığı çok zarif şekilde yansıtıp ciltte çok doğal duruyor. Benim gözeneklerimi belli etmiyor aksine, uyguladığım bölgeyi blurlanmış gibi gösteriyor. Bu aydınlatıcı pudraların 4 farklı rengi var ve hepsi cilde doğal bir parlaklık vermeyi vaadediyorlar. Dolayısıyla, siz metalik ve vurgulu aydınlatıcıları seviyorsanız, bu seri size göre olmayacaktır. 

Hourglass Ambient Lighting

Diffused Light, sanırım ülkemizde en bilinen ve en ünlü Hourglass pudrası... Bu pudra, yukarıda bahsettiğim Dim Light ile aynı seriden ve renkleri hariç özellikleri aynı... Diffused light sarı alt tonlu, cildi son derece berrak ve aydınlık gösteren bir bitiriş pudrası; daha çok beyaz tenlilere uygun... Yapısı kadife gibi ve incecik... Ben bu pudrayı sadece göz altı kapatıcımı sabitlemek için kullanıyorum. Bitişi transparana yakın olduğu için, kontrollü uygulama ile çok açık tenden buğday tene kadar herkesin göz altları için kullanabileceğini düşünüyorum. Kapatıcıyı muhteşem sabitleyen, incecik yapısı ile göz altında kuru durmayan, aksine çok sağlıklı ve aydınlık bir görüntü kazandıran bu pudra, bende en kötü duran kapatıcıların bile görünümünü düzeltiyor. Göz altlarında mat görünüm sevmeyenler ve kuru göz çevresine sahip olanlar için muhteşem olduğunu düşünüyorum. Tüm yüze uyguladığımda da, standart bitiriş pudralarından çok daha iyi performans veriyor ancak, yüz için şahsi tercihim her zaman Guerlain Meteories olacak. 

Hourglass Ambient Lighting

Hourglass Ambient Lighting allıklardan Mood Exposure rengi ise, bence mauve allıkların şahı! Bu paleti satın aldığımdan beri, başka hiç bir mauve allığı kullanamadığım için elimdekileri arkadaşlarıma hediye ettim. Markanın erik rengi olarak tanımladığı Mood Exposure, mood light pudranın erik rengi pigmentler ile karıştırılmış hali ve oldukça ince yapılı, kadife gibi yumuşacık, pigmentli ve oldukça kalıcı bir allık... Ciltte pudramsı bir görüntü oluşturmadan, sim ya da ışıltı içermeden oldukça aydınlık bir görüntü sağlıyor. Mauve bir allık olsa da, her cilt tonunda farklı görüneceğini düşünüyorum. Bende hafif soğuğa da kaçan nötr kahvemsi bir mürdüm gibi duruyor. Her göz makyajına yakışıyor, ben genellikle sonbahar ve kış aylarında kullanmayı seviyorum ama mevsimsiz bir renk olduğunu düşünüyorum. 

Hourglass Ambient Light

Ambient Light allıkların Luminous Flush rengi de, marka ülkemize gelmeden de bilinen pudralarından biri... Luminous light pudra ile, pembe şampanya rengi pigmentlerin karıştırılması ile oluşturulmuş bu allık; markanın diğer pudraları ile aynı kaliteye sahip... Aynı Mood Exposure gibi, oldukça ince ve yumuşak yapılı, tüm gün kalıcı, yoğun pigmentli bu allık ciltte simsiz, ışıltısız ve çok zarif bir aydınlık sağlıyor. Bende daha şeftalimsi duruyor ve cilt alt tonumla uyumu sayesinde çok sağlıklı gösteriyor. 

Hourglass Ambient Lighting

Hourglass Ambient Lighting bronzerların Luminous Bronze Light rengi ise, markanın açık tenlilere önerdiği, Luminous Light pudra ile orta tonda bronz pigmentlerin karıştırılmasından elde edilmiş. Bu bronzer, diğerleri gibi incecik yapılı, yumuşacık, oldukça pigmentli ve kalıcı bir formüle sahip; nötre dönük hafif sarı alt tonlu... Çok beyaz tenliler için, kontrollü uygulama gerektirse de, açık tenden buğdaya hemen herkesin sevebileceği bir bronzer olduğunu düşünüyorum. Ben kimi zaman tek başına, kimi zaman Dim Light ile karıştırarak kullanıyorum ve her iki türlü de cildimde duruşunu çok beğeniyorum. Sim ve ışıltı içermiyor; ciltte satenimsi ve aydınlık bir görünüm bırakıyor


Hourglass bronzerların 4, allıkların 6, bitiriş pudralarının 6 rengi bulunuyor. Bunlarla birlikte, Luminous Strobe allıkları da mevcut ve 4 renkten oluşan bu seri ışıltılı allık sevenlere hitap ediyor. Bende olan hiç bir allık ve bronzer ışıltılı değil ancak, bunlar tamamen mat pudralar değiller. Işığı yansıtarak çok doğal, sağlıklı ve sanki blurlanmış gibi bir bitiş bırakıyorlar ve bu sayede cildi aydınlık gösteriyorlar. Çok iyi fotoğraf veriyorlar. Hourglass allık ve bronzerlar el yapımı oldukları için, hiç birinin üzerindeki pigment dağılımı birbirinin aynı olmuyor. Çok pigmentli olduklarından ve yumuşak yapılarından dolayı, fırçayı pudranın üzerinde karıştırmamak, sadece dokundurmak gerekiyor. Seyahat boy bronzer ve allıklar 1.3 gr, tam boyları ise 4.2 gr ürün içeriyor. Pudraların tam boyları 10 gr, seyahat boyları ise, 1.3 gr ürün içeriyor. Açıldıktan sonra 12 ay kullanım ömürleri olduğu belirtiliyor. 

Hourglass Ambient Lighting

Hourglass pudralar talc içermiyorlar. Parfümsüz, nanopartikül içermeyen ürünler... Bendeki pudraların hiçbiri paraben ve bht içermiyor. Marka hayvanlar üzerinde deney yapmıyor. Vegan ürünleri de mevcut ve 2020'de tamamen vegan olmayı planlıyorlar. İnternet sitelerinden yapılan alışverişlerden elde ettikleri karın %1'ini Nonhuman Rights Project'e bağışlıyorlar. 

Hourglass pudra

Hourglass ülkemizde Sephora'lara yavaş yavaş gelmeye başladı. Seyahat boy pudraları mağazalarda yerini almaya başlamışken, yakında tüm ürünlerini de bulabileceğimizi düşünüyorum. 

Sevgilerimle... 

Bitirdiklerim - Ekim 2019

Kasım 04, 2019 12 Comments A+ a-

Merhaba...

Yaklaşık üç hafta sonra, bir bitenler yazısı ile karşınızdayım. Ekim ayı, blog yazmanın içimden gelmediği, kendimi bu konuda biraz sıkılmış ve bıkkın hissettiğim bir aydı. Gerçi, hala öyle hissediyorum ve bir süre her hafta blog yazısı yayınlayabileceğimi zannetmiyorum ama bitenler kutum dolup taşmışken bu yazıyı da çok bekletmek istemedim. 

bitirdiklerim

Yaz mevsimi, ürün bitirmek adına benim için çok bereketli oldu. Açıkçası, eylül ayının performansından sonra, ekim ayında bu bağlamda yazacak bir şey bulamayacağımı düşünüyordum ama sonuç beni oldukça şaşırttı. Bundan sonrasında, artık elimdeki neredeyse tüm cilt bakım ürünleri yeni açılmış olduğu için bitirdiklerim yazılarına yetecek ürünü biriktirmek daha uzun sürecektir, diye düşünüyorum. Lafı hiç uzatmadan hemen ürünlerden kısa kısa bahsetmeye başlamak istiyorum, blog yazısı olanların ayrıntılı yorumlarına * ile işaretlediğim başlıklarına tıklayarak ulaşabilirsiniz

bitirdiklerim

*Miniso Hyaluronic Acid Essence Toner: Bu kocaman nemlendirici toniği neredeyse iki sene kullandım. Oldukça uygun fiyatlı, fiyatına göre iyi içerikli ve performanslı, sevdiğim bir tonikti. Miniso'larda hala var mı, bilmiyorum ama bir nemlendirici toniğe yüksek fiyatlar ödemek istemeyenlerin aklında olsun. Yüksek oranda cadı fındığı ekstresi içeriyor. 

*Simple Makyaj Temizleme Yağı: Uygun fiyatlı makyaj temizleme yağları içerisinde, ülkemizde satılan bence en iyi alternatiflerden biri... Çok uzun süre kullandım ve performansından da çok memnun kaldım. 

Uriage Thermal Micellar Water: Uriage'in hassas ciltler için uygun olan bu misel suyunu, bir alışverişim sonrası recete.com hediye olarak göndermişti. Cildimi irrite etmemesini ve ten makyajımı temizleme performansını çok beğendim. Göz makyajını çıkarmada da hiç fena değil ama üzerinden mutlaka bir yağlı temizleyici ile geçmek gerekiyor, göz kalemi ve kat kat maskarayı tek başına kolayca çıkaramıyor. Fungal aknelilere uygun olmamakla birlikte, içeriği de hiç fena değil. Gliserin, yumuşatıcı sürfaktanlar ve az miktarda ascorbik asit (c vit) içeriyor. Parfümlü bir ürün ancak; paraben, bht, mineral yağ, silikon ve etil alkol içermiyor. 

*Bee Beauty Q10 Göz Kremi: İçeriği oldukça iyi olan ama benim çok kuru göz çevreme yeterli gelmeyen bir üründü. Bu krem, benden daha genç (30 yaş altı) ve göz çevresi daha nemli kişilere uygun; havaların soğumaya başlaması ile hiç kullanamaz hale geldim. Tüpten çıkanı el kremi olarak kullanmaya çalıştım ama o da olmadı. 

bitirdiklerim

*Vichy Mineral 89 Nem Serumu: Bence gayet güzel, temel bir nem serumu... Çok beğenerek kullandım ve yaz boyu cildimin nem ihtiyacını da karşılamama yardımcı oldu. Sade bir içeriği var, hem temel bir nem serumu olarak hem de Kore tarzı cilt bakım rutinlerinde bir nem katmanı olarak kullanmak için çok uygun olduğunu düşünüyorum. Kuru/çok kuru ciltlere ise, tek başına yeterli gelmeyecek ama güzel bir destek sağlayacaktır. 

*La Roche Posay Anthelios Spf50+ Yüz Misti:  Her yaz mutlaka satın aldığım bir güneş koruyuculu yüz misti... Özellikle gün içerisinde, makyajın üzerine güneş kremini tazelemek için çok başarılı buluyorum. Şişenin püskürtme mekanizması da şahane! 

*LR Aloe Vera Moisturizing Concentrated Gel: LR'ın acil kurtarma kitindeki bu aloe vera jel, benim kuru cildimi tek başına nemlendirmeye yetmedi ancak, sinek ısırıkları, cilt irritasyonları gibi durumlarda çok beğendiğimiz bir ürün oldu. Seneye yaza tekrar satın alacağım. 

Clinique 7 Day Scrub Cream: Krem formundaki bir günlük yüz peelingi... Benimki gibi çok ince ve hassas ciltleri bile tahriş etmeden temizliyor. İçerisindeki peeling tanecikleri o kadar naif ki, varlıklarını neredeyse hissetmiyorsunuz. Dolayısıyla, cildi çizip kazımadığı için ilk kullanımda etki görmeyi de beklemek hayal olacaktır. Ben yazın, özellikle duşta, haftada iki kere kullandım ve çok da memnun kaldım. Bu tarz bir ürün satın almak istersem, kesinlikle tercihimlerinden biri bu olacak. 

bitirdiklerim

*Avene Reflexe Solaire Dry Touch Spf50: Güneş koruyucu filtreleri güncel ve kimyasal bir koruyucu olan bu kremi oldukça beğendiğimi söylemeliyim. Yapısı incecik, mat bitişli ve güneşten koruması şehir hayatı için çok başarılı! Artık, mümkün olduğu kadar mineral koruyuculu kremler kullanıyorum ama Avene Reflexe yeniden alabileceğim ve gönül rahatlığı ile tavsiye edeceğim bir ürün oldu. 

Avene Mineral Güneş Koruyucu: Bu testerı bana Zeynuş'um vermişti ve oldukça da uzun süre severek kullandım. Silikonsuz ve mineral koruma içeren bu ürünün renkli versiyonu da var. Yapısı incecik ve çok kolay sürülüyor. Üzerine makyaj yapılabiliyor. Oldukça parlak bitişli, mat güneş kremi sevenlere hiç uygun değil ama kuru ciltlilerin çok beğeneceğini düşünüyorum. İnce yapısı ile, bence kışa da çok uygun olacaktır. 

*Abtira Garden Ever Lasting Love Serum: Yaz boyunca çok beğenerek kullandığım yağ bazlı bir serumdu, kuru cildime çok iyi geldi. İçeriği zaten şahane! Yağ bazlı olmasına rağmen, yağlı bir bitişi yok, çok hızlı emiliyor ve yapısı incecik. Kuru ve olgun ciltler için, temiz içerikli güzel bir yağ serumu!

bitirdiklerim

By Wishtrend Mandelic Acid %5 Skin Prep Water: Bu deneme boyunu bir Korendy siparişimde istemiştim. Su kıvamında bir mandelic asit serumu ve asitlere yeni başlayacak olanlar için çok çok uygun! Mandelic asit, molekül ağırlığı büyük olan aha çeşitlerinden biri ve glikolik asit gibi küçük molekül ağırlıklı aha lere göre daha yavaş etki ediyor ancak, cilt için de daha nazik. Dolayısı ile, benim gibi ince ve hassas ciltliyseniz mandelik asit daha uygun olacaktır. %5 konsantrasyon da benim cildimde sonuç gösterdi. Bu deneme boyu da bir aya yakın süre gidiyor. 

Neutrogena Hydroboost Serum: Başak'cığımın tester yapıp gönderdiği bu serumu bayaca beğendim. Söylenildiği gibi, içerisinde simler var ama o simler elinize yapışıp kalıyor ve yüze transfer olmuyor. Kullandıktan sonra el yıkamak şart oluyor tabi ki! 

Cosrx Good Morning Cleanser: Düşük ph'lı bu temel temizleyiciyi yine, Başak'cığım tester yapıp göndermişti. Ne yazık ki, benim cildimdeki zaten eser miktarda bulunan nemi de emip, yüzümü çöle çevirdi. Asla kuru ciltlere uygun bir ürün değilmiş. Çok merak ediyordum, denediğim için çok mutluyum; bu sayede asla kullanamayacağım bir ürüne para vermekten kurtuldum. 

bitirdiklerim

Missha Pure Source Pocket Pack-Pearl: Missha'nın bu uyku maskesi, bir alışverişimde hediye edilmişti. Bu gördüğünüz tam boyu... Ben bu maskeyi seyahatlerimde gece kremi olarak kullandım ve performansını da beğendim. Özellikle yaz ayları için bence ideal; hem yapısı hafif hem de cilde iyi nem veriyor ve sakinleştiriyor. 

Korres Green Clay Maske: Bu kil maskesi, gözenekleri temizlemeyi ve fazla yağı ciltten uzaklaştırmayı vaadediyor. Açıkçası, çok etkileyici bulmadım. Cildi temizlemek ve siyah noktaları arındırmak adına sıradan olduğunu düşünüyorum. Daha iyilerini kullanmıştım, yeniden almam. 

Korres Babassu Butter Mask: İşte bu, en en sevdiğim Korres maske olabilir! Cilde verdiği nem, yatıştırma ve yumuşaklık şahaneydi. Zaten kokusuna bayılıyordum. Sürer sürmez cilde hafif bir ısı veren ve az miktarı bile cildi çok iyi nemlendiren bir maskeydi. Zeynuş'um hediye etmişti, Yunanistan'a tekrar gittiğimde bulursam mutlaka yeniden alırım. 

Korres Damask Rose Mask: Ciltteki kızarıklıkları yatıştırmayı vaadeden ve bence bunu çok iyi yapan bu maske, etil alkol içermesi yüzünden bir türlü içime sinmeyen bir ürün oldu. Bende iki tane vardı, birini bitirdim. Bu, alkolden dolayı elim gitmeyince banyo rafımda unutulmuş olanı... Son kullanma tarihine çok az kalmışken aklıma geldi ama bitiremeden çöpe gitti. 

bitirdiklerim

Clear Men Şampuan: Bora'nın favorisi olduğunu söylediği şampuanı! Sls içeriyor ve mentollü çeşidi. Şimdi başka bir çeşidini kullanıyor ama tüm Clear Men şampuanların aynı olduğunu zannediyormuş. Hepsinden de memnun... Kepek sorununu sadece bu şampuanın çözdüğünü söylüyor. 

Yves Rocher  Hindistan Cevizli Duş Yağı: Bu seri üretimden kaldırıldı. Bu şişe, elimizdeki sonuncu hindistan cevizli duş yağıydı. Yves Rocher'in yeni çıkardığı duş yağlarından aldık, bu yağların içerikleri tamamen aynı (hindistan cevizli de değiller) sadece kokuları farklı. Dolayısıyla yeni versiyonu da Bora'nın işini görecektir ama Isana'nın bir duş yağını keşfettik. Umarım onda sorun yaşamaz ve Isana ile devam edebiliriz. 

Ducray Elution Şampuan: Markanın seboreik dermatit için özel olarak ürettiği devam şampuanı, ben bunun Kellual DS olanını kullanıyorum ve şampuan da yanında ücretsiz verilmişti. Sls içerdiği için sadece yağlar ile yaptığım saç maskelerimi arındırmakta kullandım. 

bitirdiklerim

Dax Supergro Saç Güçlendirici Bakım Yağı: Bu yağ çok uzun süredir bendeydi. Saç uzatmak konusunda oldukça başarılı buluyorum ama içeriği yüzünden düzenli kullanmaya içim el vermiyor. Saçıma bakım yapacağım diye, saç derimi tıkayacak içerikler kullanmak bana anlamsız geldiği için de, çok düzenli kullanmadım. Tekrar satın alacağımı zannetmiyorum. 

Eyüp Sabri Tuncer Bodrum Mandalinası Sıvı Sabun: Narenciye kokusu seviyorsanız, kokusu tek kelime ile muhteşem! Ancak; hayatımda ellerimi bu kadar kurutan, tırnak kenarlarımı sertleştiren, eklem yerlerimde egzama yapan bir sabun daha kullanmamıştım. Bu çeşidi hiç benim ellerime göre değilmiş. 

Le Petit Marseillais Akdeniz Balı Sıvı Sabun: Çok uzun süredir bulamıyordum ve bu da kullandığım sonuncu sabunumdu. Neyse ki, Eve Shop indiriminde hem de %50 avantajlı fiyata buldum ve bir senelik sabunumu stokladım. Mutluyum, huzurluyum. Molton Brown'dan sonra dünyanın en en güzel bal kokan sabunu bu! Bir de, ellerimi tabi ki asla kurutmuyor. 

bitirdiklerim

Listerine Cool Mint: İçeriğindeki mentolden mütevellit asla kullanamadığım (mentole alerjim var), senelerce banyo rafında süründürdükten sonra en sonunda bari ortalığı ferah kokutsun diye lavaboya döktüğüm emektar ağız gargaramız. Neyse ki, nanesiz, mentolsüz ve alkolsüz bir gargara bulabildim de, huzura bir adım daha attık. 

Sleepy Zeytinyağlı Islak Mendil: Bu markanın mendilleri gerçekten çok güzel, özellikle sensitive olanı ama onu bulamıyorum. Zeytinyağlısını ve lavantalısını da çok seviyorum. Bunların yerine Benri aldım ama pişmanım. Bitsinler, yeniden Sleepy alacağım.

Watsons Diş İpli Kürdanlar: Watsons mağazasından bir şey almayalı sanırım üç sene oldu. Malum olaydan beri, kendilerinden çöp bile almıyorum. Bu diş ipleri en az üç senelikmiş yani! Oldukça kullanışlılar, Gratis'ten yenilerini satın aldık. Çok da bereketli olduklarından uzunca süre gidiyor. Biz klasik diş ipi kullanıp bunları genellikle seyahatlere götürüyoruz. 

Splat Sensitive White İncirli Diş Macunu: Splat macunları ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz. Ancak, bu çeşidinden yaka silktim. İlk kez markanın bir ürününden hiç memnun olmadığımı yazıyorum. Benim dişlerimi sararttı, asla temizlenmiş hissi vermedi. Bu çeşidi bir daha satın almayacağım. 

Colgate Optic White Extra Power: Bir yerde florürün diş çürümlerini önlediğini okuyunca, bir ay florürlü bir ay florürsüz diş macunu kullanmaya karar verdim. Splat'ın florürsüz diş macunlarının yanına eşimin favorisi Colgate Optic White'ları ekledik. Mentollü olmaları benim için can sıkıcı olsa da, temizleme performansları ve diş beyazlatmaları güzel... 

bitirdiklerim

Kağıt maskelerle ilgili yorumlarımı instagram hesabımdaki sabitli hikayelerimde ayrıntılı olarak yapıyorum. @blanasdiary hesabımdan takip edebilirsiniz. Dolayısıyla, burada uzun uzun kağıt maske yazmıyorum. 

Bee Beauty arındırıcı maske, yüksek salisilik asit içermesi ile etkisini çok sevdiğim ve hep elimin altında bulundurduğum kurtarıcı ve çok uygun fiyatlı bir ürün; Cettua morluk karşıtı göz altı maskeleri fena değil ama morluklara etkileri bence yok. Balea Q10 göz maskesi ise, uygun fiyatlı favorilerimden... Ariul Juice Cleanse mask, cildi aydınlatma performansı açısından güzeldi; içeriği de iyi ama indirimsiz alınmazlar. Yoyoso Strawberry Mask'ı cildi yatıştırmak ve kızarıklıkları sakinleştirmek açısından çok başarılı buldum, tekrar satın alacağım. Isana Hydro Booster yüz maskesi ve alın maskesini burada ayrıntılı olarak yazmıştım. Özellikle alın maskesini ne çok sevdiğimi, elimde hiç kalmayınca fark ettim ve hemen stokladım. Isana yüz maskesinin içeriğini yenilemiş ama bir içerik hariç eskisi ile tamamen aynılar. 

bitirdiklerim

*Isana Hyaluron Booster Ampuller: Hem etkilerini hem içeriklerini çok başarılı bulduğum ve mevsim geçişlerinde kür olarak kullandığım bu ampüller, cilt bakım dolabımda her zaman yedekli bekleyen ürünler... Ekim ayı başında, bir kür yaptım. Cildimi neme doyuran ve cilt kalitemi olumlu manada etkileyen çok sevdiğim ürünler... 

The Body Shop Chinese Ginseng&Rice Maske: İçerisinde ginseng ve pirinç neredeyse hiç olmayan (içeriğin son sıralarındalar), kurutucu alkol içeren, aydınlatma etkisini beğensem de tam boyunu satın almayacağım bir maske... Ayrıntılı görüşlerimi, yine instagram hesabımda sabitli hikayelerde bulabilirsiniz. 

Moshos Garden Ultra Facial Wash: Tam boyunu da kullandığım ve çok beğendiğim bir yıkama jeliydi. Marka ülkemizden çekildi. 

Oxygen Bubble Mask: Bendeki kuru ciltler için olan versiyonuydu. Bu paketi iki kez kullandım. Yüzünüze sürüp 10 dk bekliyorsunuz ve maske bu süre içinde kendiliğinden köpürüyor. Gerçekten eğlenceli, cildi de güzel temizliyor ama çıkarması bence biraz zor. Yüzde film gibi bir tabaka bırakıyor hissi oluşturdu ve ben üzerinden kendi yıkama jelimle bir kat geçme ihtiyacı hissettim. Cildimde kuruluk, kızarıklık ve alerjiye sebep olmadı. Sls, sles içermeyen, gliserin, panthenol, aloe vera, allantoin gibi güzel içeriklere sahip Türk malı bu maske, kurutucu alkoller, silikon, mineral yağ, paraben ve bht içermiyor. Bana Hande'ciğimin hediyesiydi, keyifle kullandım. Çok teşekkür ediyorum. 

bitirdiklerim

Uzun bir bitenler yazısının daha sonuna geldik. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. 

Sevgilerimle...

Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off

Ekim 11, 2019 5 Comments A+ a-

Merhaba...

Bal kokan her şeyi ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz. Dolayısı ile bal kokan tüm cilt bakım ürünleri ve kozmetikler de benim için arzu nesnesi haline gelebiliyor. Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maske de, benim için böyle ürünlerden biriydi ve geçen sene doğum günü hediyesi olarak canım Başak'cığım tarafından bana hediye edildi. Canım arkadaşıma tekrar teşekkür ediyorum.

Skinfood ballı maske

Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off, organik Brazilya siyah şekeri içeren bir peeling maske... Bu sayede cildi temizlemeyi, pürüzsüzleştirmeyi; içeriğindeki bal sayesinde de cildi yumuşatıp aydınlatmayı vaadediyor. 

Skinfood ballı maske

100 gr ürün içeren, plastik bir kavonozda satılan Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maskenin son kullanma tarihini kutu üzerinde okuyabiliyoruz. Sarı renkli, bal peteği desenli ve üzerinde arı figürleri olan şirin ambalajına baktıkça bile mutlu olduğumu tahmin etmek zor olmasa gerek... Kavonozun kapağı oldukça sıkı kapanıyor ve içinden ürün alması da oldukça kolay. 

Skinfood ballı maske

Misler gibi (şekerli) bal kokan Skinfood ballı maske, içeriğinin ilk sırasında koku verici olarak da kullanılan gliserin esteri bulunduruyor. Bunu şeker,  gliserin, bal ve su takip ediyor; yani bal maskenin aktif maddelerinde bulunuyor. Candelilla, makademya çekirdeği yağı, beyaz çayır köpüğü çekirdeği yağı içeriğinin orta sıralarında bulunurken, sonlara doğru parfüm ve koruyucu olarak da bht içeriyor. Silikon, mineral yağ, etil alkol ve paraben içermeyen bu maskenin içeriğinde akneyi tetikleyecek bir-iki içerikle birlikte bolca koku maddesi de bulunuyor. Dolayısı ile, akneye meyilli bir cildiniz varsa, denemek istemeyebilirsiniz. 

Skinfood ballı maske

Oldukça yumuşak, reçelimsi bir kıvamı bulunan Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maske koyu karamel bir renge sahip... Jel şeklindeki formülünde oldukça küçük şeker tanecikleri bulunuyor ve bu tanecikler cildinize peeling yapmanızı sağlıyor. Bu şeker tanecikleri doğal kaynaklı olduğundan su ile eriyorlar ve hassas cildimi bile tahriş edip acıtmadan yüzümden kolayca arınıyorlar. Maskeyi kullanmadan önce iyice karıştırmak gerekiyor, yoksa zamanla içindeki şeker tanecikleri dibe çökebiliyor. Yeterince ürünü göz ve dudak çevresinden uzak tutarak tüm yüzümüze yaymamız, 10-15 dk beklettikten sonra nazikçe masaj yaparak bol ılık su ile cildimizden arındırmamız öneriliyor. 

Skinfood ballı maske

Ben, Skinfood ballı maskeyi genellikle duşa girmeden önce tüm yüzüme uyguluyorum. 10 dk beklettikten sonra maske hala yüzümdeyken duşa giriyorum ve maskeyi arındırmadan önce saçlarımı yıkıyorum. Böylece hem maske yüzümde bir süre daha kalmış oluyor hem de çok kuru ve hassas cildimin suyla direk temasını bir süre kesmiş oluyor ve iyice kurumasını önlüyor. Bu sırada, banyonun sıcağı ile içerisindeki şeker tanecikleri de iyice yumuşamış oluyor ve ben nazikçe masaj yaparak maskeyi tüm yüzümden arındırıyorum

Skinfood ballı maske
Skinfood ballı maske

Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maske, durulandıktan sonra gerçekten yumuşak bir cilt dokusu bırakıyor. Cildimi kurutmuyor, germiyor; aksine hafif nemlendirip sakinleştiriyor. Duştan kuruyup gerilmiş ve kızarmış bir yüzle çıkmamı engelliyor. Kil maskesi öncesi de, cildimin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olarak ön hazırlık yapmamı sağlıyor. 

Skinfood ballı maske

Benim cildimde irritasyon, alerji ya da sivilce (cildim sivilceye hiç meyilli değildir) yapmayan Skinfood ballı maske, hem etkisi hem de kokusu ile beni oldukça memnun ediyor. Bu kadar çok koku maddesi içermesini şahsen tercih etmezdim ama haftada 1-2 kez kullandığım bir ürün olduğundan bu durumu çok da dert ettiğimi söyleyemem. 

Skinfood ballı maske

Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maskenin içerisindeki şeker tanecikleri çok küçük ve nazik olduğu için, sert tanecikli peeling yapmayı sevenler bu maskeden hoşlanmayacaklardır. Ancak, hassas ve naif bir fiziksel peeling arayışınız varsa, cildinizi kurutmayacak ve bir miktar besleyecek olan Skinfood maskeyi sevebilirsiniz. İçeriğindeki her hangi bir ürüne hassasiyetiniz yoksa, bu maskenin her cilt tipi için uygun olabileceğini de düşünüyorum. 

Skinfood ballı maske

Skinfood Black Sugar Honey Mask Wash Off maskeyi ülkemizde Trendyol gibi satış sitelerinden ve ya markanın satış noktalarından bulabilirsiniz. 

Sevgilerimle...