Sputnik Sevgilim - Haruki Murakami
Merhaba...Uzun süredir kitap yorumu yazamıyorum, bu asla kitap okumuyorum demek değil ancak, kitaplar hakkında yazmak genellikle daha zor geliyor. Bugün, çok merak ettiğim bir yazar olan Haruki Murakami'nin okuduğum ilk romanından, Sputnik Sevgilim'den bahsedeceğim. Bu romanı @makeupbyserra Serra'nın tavsiyesiyle satın aldım ve başlangıcı da böyle yaptığıma memnunum. Tavsiye için, kendisine çok teşekkür ediyorum.
Haruki Murakami, Kobe'li bir yazar, çok sayıda ödüllü romanı var. Japonya'nın en önemli ve popüler yazarlarından biri olam Murakami genellikle sürrealist akımda eserler kaleme alıyor.
Sputnik Sevgilim, Japonya'da başlayan üç kişilik bir aşkın bir Yunan adasında sonlanmasını anlatıyor. Dürüst olmak gerekirse, aşk romanlarını sevmem fakat, bu roman farklı anlatımı ve çizgisiyle kendini keyifle okuttu.
Roman, birinci tekil şahıs ağzından yazılmış. Anlatım dili akıcı, heyecan dolu bir macera romanı olmadığı halde kendini bir çırpıda okutuyor. Bu bakımdan, yazarın dilini gerçekten sevdim.
Sputnik Sevgilim; Sumire, Myu ve romanın yazarı olan Sumire'nin en iyi arkadaşı bir ilkokul öğretmeni arasında dönüyor. Sumire; daha bebekken annesini kaybetmiş, farkında olmasa da bunun hayatındaki boşluğunun izlerini taşıyan bir genç kadın... Okumayı, yazmayı, klasik müziği seviyor. Büyük bir yazar olma hayali peşinde de sürekli yazıyor. En iyi arkadaşıyla arasında, gerçekten güçlü ve içten bir bağ var ama bu aynı zamanda tek taraflı bir aşkı da barındırıyor. Çünkü, öğretmen kahramanımız Sumire'ye aşık! Bu aşkına içten bir dostluktan fazla bir karşılık alamıyor.
Romanda her şey, Sumire'nin Myu ile tanışıp, ona aşık olmasıyla başlıyor. Myu, Sumire'den oldukça büyük bir kadın... İki kadın birlikte çalışıyor olmalarının da etkisiyle, zamanla bir bağ kuruyorlar. Her ikisi de, geçmişte yaşadıkları acı olayları birbirleriyle sarmaya çalışıyorlar. Fakat, Myu ile Sumire'nin aşkı da bir noktada tek taraflı kalıyor. Sumire, Myu'ya aşık oluyor fakat, Myu'dan beklediği karşılığı asla göremiyor. Dolayısıyla romanda, platonik aşk yaşayan üç kişinin ilişkisini ve iç dünyalarını okuyoruz.
Romanı okurken, bebekliğinde annesini yitiren Sumire'nin bilinçsiz olarak annesini Myu'da aradığını düşündüm hep. Myu da, bir noktada Sumire'de kendinden bir şeyler bulmuş olmalı... Burada, bir erkeğin aşık olduğu ama asla birlikte olamadığı kadına karşı, özverili dostluğuna da sık sık şahit oluyoruz. Ve romanda Haruki Murakami'nin sürrealist tarzını da çok baskın şekilde hissedebiliyoruz.
Sputnik Sevgilim, Doğan Kitap'tan satışa çıkmış. Kitabın çevirmeni Ali Volkan Erdemir bence çok başarılı bir işe imza atmış; cümleler akıcı, yazım yanlışları olmayan güzel bir çeviri olmuş. Kitap, 224 sayfa ve kapak tasarımını da çok beğendim.
Bir çırpıda okuduğum ve oldukça keyif aldığım Sputnik Sevgilim'i Haruki Murakami'yi daha evvel hiç okumadıysanız tavsiye ederim.
Sevgilerimle...
Henüz tanışamadığım yazarlardan birisi. Ama kısa zaman içinde niyetim var. Çevirmeni övmüşsün ama bence burada övgüyü hak eden bir diğer kişi de kapak tasarımlarının sahibi. Bu tarz tasarımı gördüğümde hemen kitabın kime ait olduğunu anlıyorum. Kapaklar Murakami'nin eserlerine kimlik kazandırmış durumda
YanıtlaSilBu arada kitap yorumlarına ayda bir olsa da yenilerini ekle merakla bekliyor olacağız.
Cahil; senin yorumlarını gerçekten seviyorum çünkü, yorumunla yazıya bir şeyler katıyorsun. Kapak tasarımı konusuna değinmekte haklısın (ben atlamışım), bu tasarım gerçekten yazarın imzası gibi olmuş. Bence de hem çok başarılı hem yaratıcı...
SilOkuduklarımı bitirir bitirmez yazmazsam, sonradan yorum yazmak konusunda cidden tembellik ediyorum. Elimden geleni yapacağım.
Çok teşekkür ederim.
Bu aralar kitap okumayı boşladığımı fark ettim, hemen toparlanayım :)
YanıtlaSilooo derin kitap okumuşuun :)
YanıtlaSilBayaca... :)
SilSevgiler Deep...