Bitirdiklerim: Ekim-Kasım 2018/2
Merhaba...Yakın zamanda taşınacağım için, bitirdiklerimi topladığım poşete bakmayı erteliyordum. Ancak, biten ürünlerimin aşırı birikmiş olduğunu görünce vakit kaybetmeden yazmaya karar verdim. Eğer, her şey yolunda giderse bir-iki aya kadar evi değiştirmiş olacağız ve dolayısı ile blogda normalden daha sık bitenler yazısı görebilirsiniz. Yeni eve bir torba çöple gitmeye hiç niyetim yok.
Bitenler yazımın ilk bölümünü buradan okuyabilirsiniz. O yazı çok uzayınca ikiye bölmeye karar vermiştim; dolayısı ile kaldığım yerden lafı çok uzatmadan devam ediyorum.
Raen Gül Suyu Tonik: Benim cildim gül suyuyla hiç anlaşamaz ama, bu ürün beni hiç rahatsız etmedi. Sprey mekanizması da çok iyiydi, sabah cilt bakımımda tonik olarak kullandım. Hafif bir kokusu var, benim gibi gül suyunun kokusu size ağır geliyorsa Raen'den hoşlanabilirsiniz.
MaDamla Tonik: MaDamla'nın en sevdiğim ürünü bu tonik oldu. Tamamen ev yapımı, içerisinde kimsayasal ve koruyucu olmayan; c ve e vitamini içeren bu ürün bittiği için biraz üzgünüm. Cildimi gerçekten çok rahatlatıyordu.
The Ordinary Granactive Retinoid: Retinol kullanımı ve bu ürünle ilgili ayrıntılı olarak burada bahsetmiştim. Bu ürünü bitiremedim, kullanım ömrü de bitti ve atıyorum.
Beyond Himalaya Deep Moisture Serum In Oil: Bu seruma tam manası ile bayılıyorum. Benim çok kuru cildime gerçekten çok iyi geliyor. Yağ içeren bir ürün olmasına rağmen yapısı incecik ve nemlendirmesi muazzam. Yazısını buradan okuyabilirsiniz. Elimdeki serumlar bittiğinde buna geri döneceğim.
La Mer The Lifting Serum: Bu serum kötü değildi ancak, sıradan bir serumdan farkı yok. Bir seruma 1500 TL vereceksem; içeriğinin eşsiz,bulunmaz, temiz olması ve sürdüğüm anda en az 10 yaş kalıcı olarak gençleşmem gerekir.
La Mer Soft Cream: Başıma bir şey gelmeyecekse, bu kremi alacağınıza marketlerde satılan Nivea krem alın, daha iyi diyeceğim. Kremin tam boyu 715 TL ve içerisinde petrol ürünü var! Üstelik o petrol ürünü aktif maddelerde, ha son sıralarda olsaydı da bu fiyatıyla alınmazdı. Cildimi düzgün nemlendirmedi bile, bu kadar öven, yere göğe sığdıramayan güruhu anlayamadığım bir ürün daha. Bu seyahat boyun tek iyi yanı, kavanozun çok kaliteli olması; tester kabı olarak kullanıyorum.
Balea Maskeler: Bu maskelerin hepsini beğendim. İçerikleri güzel, etkileri oldukça iyi... Haftada bir gün temizleyici bir maskenin ardından kağıt maskeleri kullanıyorum. Dudak maskesi de gayet iyiydi ama ne kadar elzem, bilemiyorum. Q10'li göz altı maskelerini ise, kardeşimden kutularca isteyeceğim.
7th Heaven Papayalı Saç Maskesi: İçerikleri tertemiz, etken maddeleri gayet güzel ve cruelty free olan bu saç maskesi benim kuru saçlarımda malesef yetersiz kaldı. Normal ve çok kuru olmayan saç tiplerini memnun edebilir, diye düşünüyorum.
Miniso El Maskesi: Bir kutuda üç tane olarak satılan bu maskeyi beğenmedim. Kalan iki taneyi de kullanacağım ama hem içeriği iyi değil hem de ellerimi yapış yapış bıraktı. Yapış yapış derken de, cidden parmaklarım birbirine yapıştı. O durum da yıkamadan geçmiyor. Yıkayınca da etkisi geçti.
Essence Burun Bantları: Bence güzeller... Burun bantları konusunda açıkçası bir marka tercihim yok. Zaten çok çok nadir kullanıyorum.
Missha Göz ve Gülümseme Çizgisi Maskeleri: Bunlar gerçekten ilginç ürünler... Silikonumsu yapıdalar, ilgili yere yerleştirip yatarak bekliyorsunuz. Göz pedleri bayaca serinlik veriyor ve bu sayede göz kapaklarını rahatlatıyor ama bence bunu soğuk bir pamukla da yapabiliriz. Serinletmesi hariç bir etkisini gözlemlemedim. Gülümseme çizgilerini hafifletmeyi vaadeden maske ise, anlık bir iyileşme sağlıyor gibi ama kalıcı olarak öyle bir şey yapmadı tabi ki.
Isana El Sabunları: Güzeller ama kendileriyle yollarımız ayrıldı. Çünkü artık sadece tek çeşit sabun alıyoruz, canım ciğerim Le Petit Marseillas Akdeniz Balı.
Sleepy Islak Mendiller: Favori ıslak mendillerim... İndirimde bulduğumda 3'lü kutularından stokluyorum. Temiz içerikli, ıslak ve yumuşaklar...
Splat Diş Macunları: White Plus güzeldi ama Aromatheraphy çeşidinden sonra benim en sevdiğim Lavendersept oldu.
Bir bitenler yazısının daha sonuna geldik. Umarım keyifle okumuşsunuzdur.
Sevgilerimle...
Sen Himalaya seruma dönmeden serum sanda döndü bak, demek ki o da seni sevmiş :)) La Mer konusunda, sen ilk yazdığında şok olmuştum, herhalde bir araba parasını kreme yatırınca sevmem lazım diye düşündü insanlar, yazık yani düşünürsen, paraları gitmiş, hiçbir sonuç alınamamış :)))) dm markt bulursam o Q10'li maskelerden ben de alayım, bir de o diğer maviden depolayacağım. Yenilerini, yeni evinde güle güle kullan Blana'cım, öperim!!!
YanıtlaSilMisshanın gülümseme çizgisi maskesini çok merak ediyorum, yeni evinizde keyifle oturun
YanıtlaSilBiten ürünler gördükçe rahatlıyorum kendim bitirmiş gibi :)) Bu arada LaMer hakkında yorumuna çok güldüm, yani 1500 TL ye bende kalıcı bir etki beklerim ama maalesef hiçbir kremin o şekilde etki etmesi mümkün değil, cildin alt tabakalarına inemedikleri için :/
YanıtlaSil